Sanatçı Dilay Koçoğulları sergilenen eserlerinde tek hücreliden insan gibi sofistike bir varlığa kadar her türlü canlı formu için olmazsa olmaz bir doğa öğretisi olarak karşımızda duracaktır ana fikrinden yola çıkıyor ve yaşamın müthiş bir denge üzerine inşa edildiğini anlatıyor. Her şeyin bir denge üzerine kurulu olduğu ve doğanın öğretilerine saygı duymayan insanlığın, doğayı katletmeye başladığı dönem olarak adlandırılan Antroposen Çağı ile birlikte ve Helen Brigs’in “İnsan yapımı nesnelerin ağırlığı dünyadaki tüm canlıların ağırlığını aştı” sözleri, Koçoğulları’nın eserlerinde “Denge” buluyor. Doğanın artık bu ağırlıkları taşıyamadığının bir göstergesi olan, Marmara Denizi’nde yaşanan musilaj (deniz salyası) probleminin insanın kendisini var eden doğaya karşı işlediği suçların en yakın dönemdeki izdüşümü olduğunu anlatıyor.
“Sosyal aktivite ile toplumdaki standart yaşam kalıplarını reddetmenin bir sonucu, devrim ve spor”
Przemek Pintal, “Gerekli Miktarda Şiddet ile İyileşmek veya Küçük Farklılıklar” olarak adlandırdığı projesiyle; sosyal aktivite ile toplumdaki standart yaşam kalıplarını reddetmenin bir sonucu olarak anlaşılan, maliyetleri arasındaki ilişkiyi tamamen farklı iki aktivite türü örneğini, “Devrim” ve “Spor”u kullanarak ele alıyor. Sanatçı, her iki faaliyetin sonucunu er ya da geç sağlığı ve yaşamı tehdit eden bedensel zararlar olarak görürken, bir nesnenin, vücudumuzu hareketsiz kalan bir nesne ile vücuda dikilmiş onlarca vidayla vidalandığımızı vurguluyor. Sergide, 1930’lardan, İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesinden birkaç yıl öncesine, İspanya İç Savaş dönemine ait fotoğraflar da yer alıyor.
Dilay Koçoğulları ve Przemek Pintal’ın ortak projesi “Hassas Alanlar” sergisi 31 Ağustos- 13 Eylül tarihleri arasında İzmir Daraağaç’ta sanat tutkunlarıyla buluşuyor.