Zübeyde’nin Mustafa’sı, Türkiye’nin Mustafa Kemal’i, Dünya’nın Atatürk’ü...
İçinde bulundurduğu anlamlar, kelimelerin sıfatlarının ötesinde bir büyü misali. Seneler geçer, hiç göz göze gelmediğin, dokunmadığın, sarılmadığın, kokusunu bilmediğin, sesinden bir kez bile ismini duymadığın o adam için gözyaşı, minnet, sonsuz saygı ve sevgi barındırırsın. Bu dönemde bu hislerin sende var olması seni sorgulatmaz; birçok insan için hissedemediğin bu duygular tek bir kişide toplanmıştır. Çünkü o, tek bir dava için hizmet etmiş; asker, lider, devlet adamı, devrimci, eğitimci, ekonomist ve siyasetçi olmuştur. O ~ Tek düşünce, duruşu ile iz bırakmıştır.
Ölümünün üzerinden geçen 86 yılda, hem ülkemizde hem de dünyada yankılanan isimdir Atatürk. Erol Toy, “O’na Katılmak” kitabında, dünyadaki en yaşlı altı cumhuriyetten birinin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu kaydeder.
Bu da ne denli köklü bir kurum kurmuş bir siyasetçi olduğunu ortaya koyar. 2003 yılında Reuters Ajansı şu değerlendirmeyi yapar: “Lenin ve Mao gibi devrimcilerin cazibesi komünizmle beraber söndü. Ancak Atatürk, ülkesinde hem batıcı liberaller hem de muhafazakar milliyetçiler için yol gösterici olmaya devam ediyor.” Gerçekten Atatürk, ölümünden sonra 21. yüzyılda dahi liderliği kabul edilen bir isim olarak varlığını sürdürüyor. İleri duruşuyla, 1920’lerin ve 30’ların koşulları içinde yürütmek zorunda kaldığı politikalarla onu izlemek değil, onun arzuladığı demokrasiye geçmiş olmanın gereklerine uygun olarak eserini yaşatmak esas olandır. Katı bir ideoloji bırakmadığı, insanlığın çağdaşlaşma sürecinde kendi koşullarımıza uygun yön almamızı önerdiği ortadadır.
Vazgeçmememiz gereken ana ilkeleri; cumhuriyet, laiklik, demokrasi ve çağdaşlaşmadır. Dünyada ismimizin silinmesi gerektiğini düşünenler olduğu gibi, içimizde de böyle çarpık düşünenlerin varlığına tanık oluyoruz. Bu tanıklık, bu dönemin en büyük meselesidir. Bugün, Mustafa Kemal Atatürk devrimlerinin Türkiye’ye egemen olduğunu görüyoruz. Her gelen yönetici, bir şekilde bu devrimleri restorasyon bahanesiyle değiştirmeye çalışıyor. Ancak sonuç hep nafile… Bu kuşakların yükselmesi, devrimlerin önlenemez yasalarındandır. Times’da Paul Johnson’un ilginç bir değerlendirmesi var. “Atatürk’ün gölgesi uzadıkça, yerine gelenlerin boyu kısalıyor,” diyor. O çapta bir insanın yüz yılda bir kez ortaya çıkabileceğini herkes kabul ediyor.
Tüm sorun, onu izleyenlerin hızla değişen dünyanın yeni koşullarına uyarken onun ilkelerine ne derece bağlı kalacaklarında yatıyor. Cumhuriyet’in 101. yılında, ölümünün 86. yılında bu meseleyi daha fazla düşünür olduk. Eski Osmanlı İmparatorluğu bir hayal gibi ortadan silinirken, milli bir Türk devletinin kuruluşu bu çağın en şaşırtıcı başarılarından biridir.
Mustafa Kemal, yüce bir eser ortaya koymuştur.
~ Maurice BAUMANT ~ Fransız Profesör Kemal Atatürk idealist bir adamdır. Başarılarının ardında, büyük prensipler çerçevesinde ihtiraslarına sınır çizmeyi bilmesi yatmaktadır.
~ Charles de Chambrun ~ Fransız Diplomat Akıllı ve barışçıl yöntemlerle gerçekleştirdiği eser, halkların tarihinde iz bırakacaktır.
~ Albert LEBRUN
~ Fransız Cumhurbaşkanı Ateşli bir inkılapçı olarak haftalarca sultanların zindanlarında yatmış, kumandanlık yaptığı dönemde galip gelerek ülkesine bağımsızlık kazandırmış, Cumhurbaşkanı olarak Cumhuriyet’i ilan edip kurumsallaştırmıştır Atatürk. Onun hayatı elbette ki heyecan vericidir.
~ George BENNES ~ Paris, Vu Gazetesi Diğer diktatörlerin aksine, Atatürk siyasal ve sosyal görüşlerini Türklere ya da kendisiyle ilişkiye geçenlere dayatmamıştır. En büyük arzusu, reform taslaklarını halkıyla tartışmak ve halkını bu reformların sağlıklı olduğuna inandırmaktı.
~ Palestine Post
~ Hindistan Acımasız bir güce ve ateşli bir hırsa, az rastlanır bir enerji ve cesur bir entelektüel radikalizm eklemiştir. Tarihsel gelenekler ya da dinsel duygusallıklardan etkilenmemiştir.
~ The Times ~ Londra Atatürk, yalnızca Türkiye’nin hayatını değiştiren bir deha değil, uluslararası ilişkilerde iyilik getiren bir liderdir.
~ Observer Gazetesi Bugün Türkiye, büyük ve yeni bir memlekettir. Savaş sonrasının dehşet, sefalet ve bitkinliğinden çıkmış olan bu yeni Türkiye, Atatürk’ün zihninde vücut bulmuştur. Bu Türkiye’yi, dünyaya kendisi getirmiştir.
~ Daily Mail Gazetesi Çağımızın en dikkate değer adamlarından birini kaybettik.
~ Palestine Post ~ Kudüs, İsrail Türkiye, Atatürk’ün yönetimi altında, kelimenin Batıdaki anlamıyla modern bir devlet olmuştur. Yapılan reformlar, Türkiye’yi dönüştürmüştür. Atatürk’ün yönetimi altında Türkiye, dış politika alanında büyük başarılar kazanmıştır.
~ Dagens Nyheter Gazetesi ~ İsveç Önce Türk Milleti’ni bağımsızlığını kaybetmekten kurtarmış, ardından yeni bir Türk devleti kurarak memlekete yeni bir anayasa, kültür ve milli ülkü kazandırmıştır.
~ Social Demokraten Gazetesi ~ İsviçre Bazen gücümüz tükenmiş gibi hissetsek de, anılar ve hatırlatıcılar bizi yeniden ayağa kaldırır. Ve sonra onun sesini bedeninde ve ruhunda hissedersin. Şöyle der: “Yurtta sulh, cihanda sulh.”
~ Mustafa Kemal Atatürk Özlem ve saygıyla…
Yazar: Berna Alakuştekin
Toplum Gönüllüsü