HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

RÖPORTAJLAR -- 8 November 2024

DÜNYANIN HAYRAN OLDUGU LİDER ATATÜRK

Magazinizmir
DÜNYANIN HAYRAN OLDUGU LİDER ATATÜRK

 Öyle bir lider, öyle bir kahraman düşünün ki ölümünün üzerinden yıllar geçmiş olsa da düşmanları tarafından dahi saygıyla anılsın. Kurtarıcısı olduğu ülke ve o ülkenin yurttaşları kadar ölümünün ardından neredeyse tüm dünyanın yas tuttuğu, tanıdığı bir lider o: ULU ÖNDER MUSTAFA KEMÂL ATATÜRK...

"Beni görmek demek, behemehal yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir. Her söylediği gibi Atamızın bu cümlesi de çok derin anlamlar barındırıyor.  Bu söylemden hareketle Türk milleti Atasının fikirlerini, duygularını, onun vatan ve millet sevgisini anlamış, hissetmiş ve her Türk insanı sevgisini sonsuza dek yüreğine işlemiştir. Onu göremesek de Atatürk'ü daima rehberimiz bildik.

Atatürk yaşadığı yıllar içinde attığı her adımında, benimsediği eğitim anlayışıyla ve bir milletin her noktada yenilenmesine, kalkınmasına neden olan devrimleriyle Türk milletinin adının tüm dünyada saygıyla anılmasını, tanınmasını sağlamıştır. Atatürk'ün yolunda bir insan olarak gittiğim yurtdışı gezilerinde de Atamın resmine başka ülkelerde rastlamak göğsümü her daim gururla kabartır.

Ölümünün ardından İngiltere Başkanı Winston CHURCHILL'in söyledikleri başka ülkelerin gözünde de Atamızın saygınlığının apaçık göstergesidir.

İngiltere Başkanı şöyle demiştir Atamızın ardından:

"Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk milletini yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü yalnız yurdu için değil;

Avrupa içinde büyük kayıptır. Her sınıf halkın onun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahraman ve modern Türkiye'nin Atasına değer bir görünümden başka bir şey değildir."

"Mustafa Kemal yeni Türkiye'nin kalbidir. Eski, yıpranmış bir toplumdan yepyeni, güçlü bir milleti yaratmış, eşsiz kişiliğiyle kendini herkese saydırmış, enerjisiyle herkesi kendine inandırmıştır" cümleleriyle Çinli yazar Ma Shao -CHENG de Atatürk'ün ne kadar şahsına münhasır ve saygıdeğer bir insan olduğunu vurgulamıştır.

 

Tüm bu yazılanlar Atatürk'ün üstün kişiliğini gözler önüne seriyor. Öncü, yenilikçi ve vizyoner bir liderdi o... Güven veren ve kendine güvenli, insana değer gösteren, dayatmacı olmayan bakış açısı, yüksek empati yeteneği, yeri geldiğinde espri yapma kabiliyeti, gerçekçi kişilik özellikleriyle tüm dünyanın hayran kaldığı insan...

Biraz da Atatürk'ün eğitime bakışına, eğitim anlayışına değinmek istiyorum...

Aslında en çok da muassır medeniyetler seviyesine ulaşmak için eğitime sahip çıkmalıyız.

Ne demiş ULU ÖNDER: " Milli dehamızın tam olarak gelişmesi ancak milli kültürle mümkündür. Türk eğitimi; dilde milli, yöntemde milli, araç ve gereçte milli olmalıdır. Yabancı kültürlerin yıkıcı neticeleri olabilir".

O zamanlardan bu zamanlara gelen bu mesaj aslında çok manidar değil mi? Özentiliğin maalesef eğitimden sosyal hayata yaşamın her alanında bizleri sarmaladığı, eğitim seviyemizin ve kültür

düzeyimizin her geçen gün değer kaybetmeye başladığı günümüzde Atatürk'ün eğitim anlayışını ve bu yolda yapmak istediklerini günümüzde daha çok hatırlamalı, özümsemeli ve uygulamalıyız.

Atatürk hep şu düşüncede olmuştur: Atatürkçü eğitimle yetişen gençler bağımsızlığın güvencesi olacaktır. Vatan ve millet çıkarını her şeyin üzerinde tutacak insanlar olarak yetişecektir.

Kısacası Atamız milli benliği üst seviyede, eğitim seviyesi ve ulus bilinci yüksek insanlar yetiştirmek istiyordu. Bu düzeye sahip insanları yetiştirmek için de eğitimde kadın erkek eşitliğini, eğitimin yaygınlaştırılmasını, laiklik ilkelerini, ilmi ve feni, disiplini ve öğretmenlere değer verilmesini ön planda tutuyordu.

Ve şimdi Atatürk'ün ölüm yıldönümünü kutladığımız bir Kasım ayında daha şapkamızı önümüze koymalıyız. Tüm bu değerlere ne kadar önem veriyoruz, önderimizin açtığı yolda doğru bir şekilde yürüyebiliyor ve ona layık olabiliyor muyuz diye sorma ve herbirimizin kendisiyle hesaplaşma vaktidir diye düşünüyorum...


Yazar: Ferah Uzundurukan 


FACEBOOK İLE BAĞLAN