HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

RÖPORTAJLAR -- 11 October 2021

Genç Ve Güzel Oyuncu Su Burcu Yazgı Coşkun İle Magazin İzmir Özel

Magazinizmir
Olgun, nahif ve samimi kişiliğiyle kendine daha da yakın hissettiren genç oyuncu Su Burcu Yazgı Coşkun.. Henüz yolun başında olmasına rağmen başarılı oyunculuğu ve istikrarlı adımlarıyla yıldızı daima parlayacak gibi görünüyor. Çekimleri gerçekleştirdiğimiz, kendisi gibi doğal ve sakin olan bu keyifli ambiyansta Yazgı’nın umut, kariyer ve hayat yolculuğuna katılmaya ne dersiniz ?

1- En başlara dönsek, neler anlatırsın çocukluğuna dair ?

 

4 kardeş olarak zor zamanlarında hep birbirlerinin yanında olan sıcak bir ailede büyüdüm.

 

2- Çok küçük yaşlarda, yaşıtlarının bebeklerle oynadığı dönemde sen kamerayla, monitörle ve ekranlarla tanıştın. Biraz o süreçten bahseder misin ?

 

Çok küçükken, yani 5-6 yaşlarımda bile oyunculuğa merakım vardı. Televizyondakiler gibi olmak isterdim, oyuncuların repliklerini ezbelerler taklit ederdim. Kendi kendime oyunlar yaratır onları tek başıma oynardım, video çekerdim. Sonra benim bu merakımı fark eden ablam ajansla iletişime geçmiş. O gün bugündür ekranlardayım.

 

3- Bu kadar erken bir kariyer yolculuğu sana neler kazandırdı ?

 

En önemlisi, başından beri çok büyük ustalarla çalıştım. Onları dinleyerek büyüdüm. Hepsinden çok şey kazandım. Ağaç yaşken eğilir atasözümüze inanıyorum. Henüz bende işlenmiş bir şey yokken cebime çok bilgi attım. Şu anda da çoğu şeyi süzgecimden daha rahat geçiriyorum. Aynı zamanda sorumluluk duygum da çok erken gelişti tabii. Erken olgunlaştım. Çünkü bu kadar küçükken çalışmaya başlamam ve şimdiden kendi başımın çaresine bakabilmem, gelecekte güçlü ve kimseye ihtiyaç duymayacak bir kadın olacağımı gösteriyor.

 

4- Oyunculuğun yanı sıra eğitimin de devam ediyor sanırım..

 

Evet, eğitimim devam ediyor. Güzel Sanatlar'da tiyatro bölümünde okuyorum.

 

5- Oyunculukta hayal ettiğin yer neresi; şu anda o yere ne kadar yakınsın ?

 

Oyunculuk benim için bir yere gelip orada bitebilecek bir heves değil. O "yer"lerin sonu yok.. Her zaman öğrenilecek, geliştirilecek bir şey vardır. O yüzden benim gözlerim hep en yükseklerde. Şu anda daha yolun çok başındayım. Yol çok uzun…

 

6- ATV ekranlarında çok sevilerek seyredilen “KARDEŞLERİM” dizisine nasıl dahil oldun ?

 

Senaryosunu okuduğumda dizi bana çok sıcak bir enerji verdi. Dizide derin bağlar konu alınıyor, bu yüzden Asiye karakterine hayat vermek istedim.

 

7- Dizide küçük yaşta ailesini kaybeden dört kardeşin hikayesi anlatılıyor. Hayat verdiğin Asiye karakterinden bahseder misin ?

 

Asiye, gezip eğlenmesi gereken yaşlarında başına gelen bir felaket sonucu büyük dertleriyle uğraşmaktan kafasını kaldıramayan bir kız. Anne babası vefat ettiği için kardeşlerine annelik yapıyor. Hayatın ona erken yıktığı sorumluluklar altında ezilmemeye çalışıyor.

 

8- Sen Yazgı olarak neler kattın ona, Asiye sana neler kattı ?

 

Asiye'nin hayatında yaşadığı zorluklar kendi hayatıma ve sevdiklerimin yanımda olmasına şükretmemi sağladı. Ben de Asiye'nin daha anlayışlı olması için çabalıyorum…

 

9- Duygusal olarak en çok hangi sahnenin çekimlerinde zorlandın ?

 

Geçen sezonumuzun ilk bölümü beni ve oyuncu arkadaşlarımı biraz zorladı diyebilirim. Özellikle karakterimin ölü annesini yıkadığı sahne beni çok etkilemişti.

 

10- Nasıl bir set ortamınız var, en çok kiminle anlaşıyorsun ?

 

Set ortamımız çok sıcak, neredeyse her gün birlikteyiz bu yüzden artık aile gibi olmaya başladık diyebilirim. Sette herkes birbiriyle çok iyi anlaşıyor, ben de öyle.

 

11- Bu proje için “Kariyerimin dönüm noktası” diyebilir misin ?

 

Galiba diyebilirim :)

 

12- En çok nasıl bir karaktere hayat vermek istersin ?

 

Hep kötü karakterler canlandırmak istedim. Psikolojik bir hastalığa sahip olan karakterler de ilgimi çeker..

 

13- Bu kadar yoğun bir tempoyla çalışırken vücudunu ve ruhunu dinlendirmek için neler yapıyorsun, nasıl rahatlıyorsun ?

 

Hergün yüzlerce insanla iletişimdeyim ve yüksek tempoda çalışıyorum. O yüzden boş zamanlarımda olabildiğince yalnız kalmaya çalışıyorum. İnsan böyle tempolarda kendi ihtiyaçlarını unutabiliyor ve ruhunu besleyemiyor. Benim de tabii ki kendimi hatırlamam gereken zamanlar oluyor. Böyle zamanlarda meditasyon ve yoga çok iyi geliyor, kendimi onlarla rahatlatıyorum.

 

14- Set dışında zamanını nasıl değerlendiriyorsun ? Spor yapmak, bakım yapmak gibi günlük rutinlerin var mı ?

 

Set dışında tiyatro ile ilgileniyorum. Bol bol okuyorum, araştırıyorum. Dans ediyor ve at biniyorum.

 

15- Modayı takip eder misin ? Tarzını nasıl tanımlarsın ?

 

Modayı çok büyük ilgiyle takip etmiyorum. Sosyal medya gibi yerlerde bir trend ilgimi çekerse uygularım tabii ki ama hiçbir şeyi de trend diye giymem. Gözüme güzel gelmesi, bana uyması gerekiyor. Modadansa kendimin ne istediğine dikkat ediyorum. Tarzım ruh halime göre değişiyor. Bazen daha sevimli, sade gözükmek isterken bir gün güçlü ve abartılı giyinebilirim. O gün aynada ne görmek istediğime göre değişir bu. Mesleğimden de belli, kılıktan kılığa girmeyi seviyorum. Bu yüzden belirli bir tarzım yok. Önemli olan hepsini kendine yakıştırabilmek.

 

16- Sosyal medyayı aktif kullanıyor musun ?

 

Ben de herkes gibi sıklıkla bakıyorum sosyal medyaya. Tek güzel yanı sevenlerimizle olan iletişimde bir köprü olması.

 

17- Fanların en çok ne soruyor sana ?

 

Sorudan daha çok sevgi mesajlarıyla dolu mesaj kutum. Hepsi çok güzel motive ediyor, birer birer çok değerliler.

 

18- Sen nasıl hesapları takip etmekten hoşlanıyorsun ?

 

Ben daha çok film ve dizilerden ufak kesitler, replikler paylaşan sayfaları takip etmeyi seviyorum.

 

19- Şöhretin senin için anlamı ne ? Tanınırlık hayatına ne kattı ?

 

Şöhret benim için hiçbir zaman asıl amaç olmadı. Ben en çok oyunculukta gelişmek istedim. Ün sayesinde ise bu macerama binlerce, milyonlarca kişi şahit oluyor. Yani şöhret, yürürken çok zevk aldığım bir yolda ekstradan gelen, ama şaşırmadığım bir şey :)

 

20- Bu ilk kapak çekimin, ilkler her zaman diğerlerinden farklıdır.. Neler hissediyorsun ?

 

Evet bu benim ilk kapak çekimim ama kendimi fazlasıyla rahat ve iyi hissediyorum. Buralara aitmişim gibi. Aynı zamanda evet, ilkler unutulmaz bu sebeple bu çekimin benim için hep özel kalacağına emin olabilirsiniz..

 

21- 10 yıl sonra kendini nasıl bir hayatın içinde hayal ediyorsun ?

 

Kendimi 10 yıl sonra; daha başarılı ve daha iyi yerlerde, aynı hırs ve azimle devam ediyor şekilde görüyorum.

 

 

 

KISA-KISA

 

- Tek başına yapmaktan en çok keyif aldığın şey ?

 

Dans etmek.

 

- En büyük sevgi göstergesi ?

 

Güvendiğini göstermek, sadık olmak.

 

- En çok kullandığın kelime ?

 

Neden?

 

- Son zamanlarda seni en çok etkileyen film ?

 

Yorgos Lanthimos filmleri.

 

- Hatırladıkça hâla sana ilk günki gibi komik gelen anı ?

 

Küçükken ben tam uyuyacakken konuşan ablama sus niyetine tokat atışımın videosu.

 

- Sevdiğin ve takip ettiğin diziler ?

 

En sevdiğim dizi ''Westworld'' ve ''Black Mirror''. Şu anda da ''Inside No. 9'' adında bir kara mizah dizisi keşfettim, onu takip ediyorum.

 

- Son zamanlarda en çok dinlediğin müzisyen / şarkı ?

 

Bu aralar "Who Loves The Sun" adlı şarkı gibi soft şeyler dinliyorum.

 

- Her dinlediğinde sana güzel şeyler hatırlatan bir şarkı ?

 

Mabel Matiz'den "Filler ve Çimen"

 

- Sahip olmayı istediğin süper güç ?

 

Hipnoz edebilmek.

 

- Hayattaki en değerlin ?

 

Mesleğim ve sevdiklerim.

 

FACEBOOK İLE BAĞLAN