HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

Papatya şenol

Koleksiyonerlik

Magazinizmir

Koleksiyon, genel olarak “öğrenme, yarar sağlama ya da zevk amacıyla bir araya getirilmiş ve özelliklerine göre sınıflandırılmış nesnelerin tümünü” ifade eder. Para, pul, antika, saat, kitap ya da sanat eseri gibi aynı türden nesnelerin farklı örneklerinin bir araya getirilmesiyle oluşur. Bu nesneler kendi içinde de alt sınıflara ayrılabilir. Örneğin bir pul koleksiyoncusu sadece üzerinde kuş figürü olan pulları biriktiriyor olabilir. 
İnsanlık tarihi boyunca karşımıza çıkan koleksiyoner, bu koleksiyonun parçalarını bulan, alan, biriktiren ve koruyan kişidir. Hikayesinin topladığı nesneler üzerinden anlatmaya çabalayan bir koleksiyonerin en öne çıkan özelliği meraklı olmasıdır. Koleksiyonun temasının belirlenmesinin yanı sıra anlamlandırılması koleksiyonerin sorumluluğundadır. Topladığı nesnelerin tarihi, sıralaması, üretim tekniği, maddi manevi değeri ve benzersizliği gibi pek çok konuda bilgi sahibi olması gerekir. Kişisel bir çabayla oluşturulmuş özel koleksiyonların yanı sıra, profesyonel ekipler tarafından geliştirilen ve yönetilen kurumsal koleksiyonlar da mevcuttur. Bu kurumsal koleksiyonlar kurumların marka kimliğine katkıda bulunduğu gibi kuruma prestij kazandırırlar.
İyi bir koleksiyonun, koleksiyonerin vizyonunu yansıtması, bilgi, zevk ve tutku birikimiyle oluşturulmuş olması beklenir. Öncelikle ilgi doğrultusunda neyi toplamak istediğine karar vermeli, bitmeyecek bilgi ve öğrenme süreçlerine açık olmalıdır. Koleksiyonun belli bir zaman dilimine yönelmesi ve koleksiyonu oluşturan parçalar arasında bağların olması koleksiyona tutarlılık kazandırır.  
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 26. Maddesi doğrultusunda gerçek ve tüzel kişiler, gerçek ve tüzel kişiler, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilecek izin belgesiyle korunması gerekli taşınır kültür varlıklarından oluşan koleksiyonlar meydana getirebilirler. Koleksiyoncuların başvuru koşulları ile uymaları zorunlu usul, esaslar ve bunların gözetim, denetim ilkeleri belirlenmiştir. Faaliyetlerini Bakanlığa bildirmek ve ilgili yönetmelik gereğince taşınır kültür varlıklarını envanter defterine kaydetmek zorunda olan koleksiyoncular, ilgili müzeye tescil ettirmek ve 15 gün önce bakanlığımıza haber vermek şartı ile koleksiyonlarındaki her türlü eseri kendi aralarında değiştirebilir veya satabilirler. Ocak 2018 itibariyle Bakanlığımıza bağlı müzeler denetiminde 1.590 koleksiyoncu faaliyet göstermektedir. 

SANAT KOLEKSİYONERLİĞİ

Sanat koleksiyonerliği kısaca sanat koleksiyonu yapmak anlamına gelmektedir. Bu sadece bronz büstlerden oluşacak bir koleksiyon olabileceği gibi “1950’lerde Türkiye’de yapılmış yağlıboya natürmort eserler” gibi bir kapsayıcılık sunabilir. Koleksiyonda sınırların ve hedefin belirlenmesi, her geçen gün koleksiyonun geliştirilmesi bir sanat koleksiyonunu etkileyici kılacak temel özelliklerdir. 
Sanat koleksiyonerliğinin başlangıç noktası sanat eseri biriktirmektir. Her birikime koleksiyon demek mümkün değildir. Ancak koleksiyonerin ne istediğine doğru karar verebilmesi için belli bir toplayıcılık dönemi geçirmesi gerekir. Bazı durumlarda sanat danışmanlarının da desteğiyle bu dönem kısa sürebilir. Toplayıcılık dönemi esas olarak kişinin gözüne güzel gelen, hoşuna giden eserleri toplamasıdır. Bilgi ve deneyimin artmasıyla kişi tatmin olmamaya başlar ve böylece alanını daraltmaya ve topladığı eserlerin kalitesini yükseltmeye başlar. Süreç içinde estetik algının da yükselmesiyle koleksiyon oluşmaya başlar. 
Klasik Yunan kültür ve sanatının etkisiyle M.Ö. 2. yüzyılda seçkinlere hizmet eden özel galerilerden söz edilse de kaynaklar koleksiyonerlik geleneğinin Rönesans öncesinde İtalya ve Fransa başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde oluştuğuna işaret eder. Bu dönemlerde koleksiyonerlik bilimsel bir araştırmaya konu edilmemiş, sanat eseri biriktirmek ve sergilemek yaşama anlam katma, sahip olma içgüdüsü ve zenginlik göstergesi olarak kullanılmıştır. 18. yüzyılla birlikte arkeolojik kazı ve bulguların yoğunluk kazanmasıyla birlikte sanat eseri alışverişi ve müzecilik daha bilimsel hale gelmiştir. Özellikle 1930’lardan sonra resim ve heykel bir sanat yapıtı olarak bir yatırım aracı haline gelmiştir. 
Dünyada sanat koleksiyonlarıyla ünlü yaklaşık 1500 aile vardır. Kuşaklar boyu geliştirilen bu koleksiyonlar bir yatırım olarak düşünülebileceği gibi aynı zamanda kültürel bir mirastır. Birçoğu müzelerde sergilenen bu koleksiyonların bir kısmı ise görüşe kapalıdır. Türkiye’de de Ömer Koç, Bülent-Oya Eczacıbaşı, Sakıp Sabancı, Suna-İnan Kıraç, Ahmet Kocabıyık, Nezih Barut, Lucien Arkas ve Can Elgiz önemli sanat koleksiyonlarına sahiptir.

Sanat etkinliklerinin artmasında ve sanat koleksiyonerliğinin giderek daha popüler olmasında teknolojinin ve ünlü kişilerin paylaşımları yadsınamaz. Dünyada Brad Pitt, Leonardo DiCaprio, Tobey Maguire gibi ünlü isimler koleksiyonlarıyla göz doldururken ülkemizde de işadamlarının yanı sıra Cem Yılmaz gibi isimlerin birçok değerli sanat eserine sahip olduğu biliniyor. Contemporary İstanbul, İstanbul Bienali gibi sanat etkinliklerinde birçok ünlü ismi görmek mümkün. Türkiye’de özellikle resim koleksiyoneri sayısında son yıllarda ciddi bir artış gözleniyor. Geçtiğimiz yıllarda 200 ile ifade edilen bu sayının 2.000 civarına ulaşması bekleniyor. 
Belki de sanat eseri biriktirmeye başlamanın tam sırasıdır.
Ne dersiniz? 

Sanat Koleksiyoneri olmak isteyenlere tavsiyeler:

-Meraklı olun ve sanatla ilgilenin. Koleksiyonunuzu sadece bir yatırım aracı olarak görmeyin.
-Bütçenizi doğru yapın. Her bütçe için sanat eseri mevcuttur. Araştırmaya daha çok önem verip özellikle genç, keşfedilmemiş sanatçıların eserlerine yoğunlaşabilirsiniz. 
-Hoşunuza gitmeyen bir eseri satın almayın. Sanat eseri ile bağ kurmak önemlidir.
-Sanat danışmanları, galeriler ve sanatçılarla tanışın. Sanat dünyasına dâhil olarak yeniliklerden haberdar olun.
-Sergileri ve fuarları kaçırmayın. Müzayedeleri takip edin. Bireysel zevkinizi anlamak ve neyi biriktirmek istediğinize karar vermek için olabildiğince çok sanat eseri izleyin.


Yazarın Diğer Yazıları
FACEBOOK İLE BAĞLAN