SELÜLİT

Biliyorum; bu konuyla ilgili yazarak biraz haddimi aşıyorum. Çünkü hemen hemen bütün kadınlar selülit hakkında bir tez yazacak kadar araştırma yapmıştır. Hemen hemen diyorum çünkü dünyada ‘’bende selülit yok’’ diyebilecek %2-8 arası kadın bulunmakta. Bu kadınlarda cildi normalden daha kalın olan Afrika kökenliler. Yani ünlülerimizi teknelerinde selülitleriyle görüntüleyerek altın madeni bulmuşmuş gibi davranmamız biraz komi

Güzellik salonlarının ana başlığı olan selülit kısaca yağ dokusunun vücutta depo ediliş şeklidir. Erkek kuaförlerinde (eskiden berberdi şimdi kuaför oldu) selülit ile ilgili başlıkların olmaması bu depo ediliş şeklinin erkeklerde farklı olması. Gerçi erkeklerde selülit gibi bir durum olsa da erkek kuaförleri bu çalışmasını gizli yürütmek zorunda. Bizler manikür-pedikür, cilt bakımı vs. yaptırırsak racona ters düşüyor. Erkeğiz ulan biz. Vücudumuz daha iyi görünsün diye kıllarımızı alırken bize ‘’enerjiyi azaltıyor’’ diye yalanımız var. 

Erkeklerde yağ dokusu çapraz olarak depolanırken kadınlar da dikey olarak depolanıyor. Dikey depolanma ile birlikte yüzeye daha kolay çıkan yağlara, vücutta sıvı birikimini sağlayan östrojen hormonu ve kadınların derisinin daha ince olduğunu ekleyince ortaya çıkan sonuç = SELÜLİT!

Krem kullandın, masaj yaptırdın, paran varsa seans seans yağları kırdırdın, dondurdun, parçaladın, komşunun otlu karışımını denedin, Uganda’da dilek ağacına yazı yazdın falan filan.

Ne oldu?

‘’Hocam benimki gerçekten azaldı şunu yaparak’’ dediğinizi duyar gibiyim.

Azaldı arkadaşlar haklısınız ama azalan selülitleriniz değil… Geçici olarak vücudunuzdaki nem azaldı, kullandığınız kremlerden dolayı deriniz geçici olarak kalınlaştı vs. Kısaca paranız ile orantılı sürede görüntünüzde geçici değişiklikler oldu.

Şimdi bana diyeceksiniz ki ‘’ünlü bilmem ne uzmanı şu yöntemi veya kremi tavsiye ediyor ama hocam.’’

Cristiano Ronaldo’da Türk Telekom reklamında oynuyor ama o hattı kullanmıyor. Uzman ve ünlülerimizin tavsiyeleri banka hesabına yatan paraya göre değişebiliyor bazen. Benim böyle bir derdim olmadığına göreee… Dans.

Benim tavsiyem her zaman doğaldan yana arkadaşlar…

Öncelikle selülitleriniz bir hastalık olmadığını ve yağ dokunuzun vücutta depolanma şekli olduğunu kabul edin. Selülit ile ilgili oluşabilecek en büyük sıkıntı psikolojiniz olacaktır. Farklı farklı yöntemler deneyerek gizlediğiniz ve sonrasında geri dönen selülitler belli bir süre sonra umutsuzlukla birlikte kabusunuz olmasın! Kendinizle barışık olun!

Uzun süre oturarak veya ayakta sabit kalmayın. Benim işim masa başı diyerek hareket etmekten kaçın. Kan dolaşımınız aktif olsun.

Yağ oranınızı düşürün. En başta söylediğimiz gibi ‘’selülit yağın vücudunuzda depo ediliş şeklidir.’’ Yağ oranınızı belli bir miktar düşürmek görünüm açısından etkili olacaktır.

Kardiyo ve ağırlık antrenmanlarınızı aksatmayın…

Kısacası arkadaşlar; hareket edin, cildinizin ve vücudunuzun dostu olan, östrojen hormonunuzu da düzenleyecek yiyeceklerle vakit geçirin.