HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

Selçuk Ceylan

RÜYALAR ÜLKESİ BALİ-2

Magazinizmir

Kültürlerin buluştuğu bu adada, her doğan gün yeni bir festival...

(Bali’yi gezmeye, geçtiğimiz ay kaldığımız yerden devam ediyoruz)
...Bali adasına M.Ö. 2000 yıllarında Tayvan, Okyanusya ve Filipinler’den halklar göç etmiş. Bu yüzden bu kültür ve dillerin etkileri sürüyor. Ayrıca M.S. 1’inci yüzyıldan itibaren Hint ve Çin kültürleri burada etkili olmaya başlamış. Bundan dolayı da Endonezya’da halkın çoğu Müslüman olduğu halde Bali’nin yüzde 94’ü Hinduizm inancına sahip. Doğu Java’ya hakim olan İmparatorluk düşüşe geçince, Java’dan Bali’ye entelektüel, sanatçı, din adamı ve müzisyen göçü başlamış. Bu da şu an Bali’yi Bali yapan özelliklerden biri...

MUTLAKA GİTMENİZ GEREKEN YERLER
Tanah Lot Temple
15. yüzyılda inşa edilen bu tapınak, bugüne kadar en çok ziyaret edilmiş ve fotoğrafı en çok çekilmiş tapınak olabilir. Buraya gelgitin zayıf olduğu zamanlarda yürüyerek gidilebiliyor. Ancak Balili olmayanların girmesine izin verilmiyor. Altındaki zehirli yılan balıklarının burayı kötü ruhlardan koruduğuna inanılıyor. Görüntünün en büyüleyici olduğu zaman, günbatımı... Özellikle buraya gidiş yolunu izleyin. 

Pura Ulun Danu Beratan Temple
Su tapınaklarından biri olan Beratan, Beratan Gölü içinde yer alıyor. Burası Bali’de görülebilecek en güzel yerlerden biri diyebiliriz. Yalnız eğer Asyalı bir görüntünüz yoksa Endonezyalıların ilgisine dikkat edin; tanımadığınız onlarca kişiyle fotoğraf çekilmek zorunda kalabilirsiniz.

Pura Luhur Uluwatu Temple
70 metre yükseklikteki falezin üzerinden Hint Okyanusu’na bakan Uluwatu’nun, adayı kötü ruhlardan koruyan dokuz tapınaktan biri olduğuna inanılıyor. Buradan kıyıyı döven okyanus dalgalarını izlemek müthiş haz verici... Büyüklüğü ve büyüleyiciliği sayesinde tapınak algınızı değiştirebileceğini kolaylıkla söyleyebiliriz. 

Goa Gajah (Elephant Cave)
Burada ağzına girebileceğiniz şekilde yapılmış bir fil mağarası bulunuyor. İçinde dolaşırken merdivenler sizi birdenbire saklı ve büyüleyici bir bahçeye çıkaracak, söyleyelim. 

Pura Taman Saraswati 
Saraswati, Hinduizm’de sanat, müzik ve bilgelik tanrıçasıymış. Ubud’un merkezinde bulunduğu için buraya diğer tapınaklara olduğu gibi araçlarla gitmek zorunda değilsiniz. Biz, etrafı gezerken ‘’Bir kahve içelim’’ diye Starbucks’a girmiş, arka camından burayı görünce etkilenmiş, dışarı çıkıp izlemiştik. Lotus havuzu ortasındaki bu tapınak, akşamüstü harika görünüyor... 

Pura Luhur Lempuyang 
Buraya mutlaka ama mutlaka gidin! Bali adasının kuzeydoğu bölgesinde; Kuta bölgesinden iki, Ubud’dan ise yaklaşık 1.5 saat sürüyor. Bu yol, zamanın nasıl geçtiğini anlayamayacağınız güzellikte manzaralar sunuyor. Bali halkının yaşadığı köyler, okullardan dönen çocuklar, hasat yapmış köylüler, Agung Yanardağı’nın geçtiğimiz yıl patlayarak lav ve küllerle doldurduğu büyük nehirler yatakları, hala tehlike üst seviyede olduğu için tahliye edilmiş yerler, kamplarda kalan volkanzedeler, yağmur ormanlarının içinden geçen manzaralar ile karşılıklı iki dağdan (biri bizim tırmandığımız, diğeri tehlikeli Agung Yanardağ’ı) birine tırmanıyorsunuz. Pura Luhur, tırmandığımız dağın en tepesine kurulmuş. Bu yüzden tepeye çıkana kadar size büyüleyici manzaralar sunuyor. Burada beş ya da altı bölge var. Size ya bir harita ya da bir rehber öneriyorlar. Bölgenin tümünü gezmek için en az dört saate ihtiyacınız var. Arka bölgelere gittikçe vahşi maymunlar konusunda uyarıyorlar. Yol çok uzun olduğundan bir günü buraya ayırmak gerekiyor. Bir de Agung Yanardağı’na karşı fotoğraf çektirmek için sabahtan gelmenizde fayda var. Yoksa öğleden sonra yanardağın etrafı bulutlanıyor ve yağmurla son buluyor. Gidiş yolunda yağmura yakalanırsanız dağa çıkmanıza izin verilmiyor.

Sarongları Her Yerde Giyebilirsiniz
Tapınaklara girerken belinize ‘sarong’ denilen kumaşlardan bağlamanız gerekiyor. Bu kıyafeti kiralayabileceğiniz gibi birçok marketten de satın alabilirsiniz. Hem güzel göründüğü hem de güneşten koruduğu için sarongları tapınak dışında da giyebilirsiniz.

Sizi uyarmak zorundayım, etrafta dolaşıp duran maymunlara dikkat edin. Sizi soyup soğana çevirebilirler! Çünkü mekanın ağaları onlar! Açıkta yiyecek ve içecek, güneş gözlüğü, terlik, telefon bırakmak, bu maymunların size musallat olması için kaçınılmaz bir fırsat. Böyle bir olası hırsızlığa karşı, çantanızda mutlaka ‘takas’ için meyve bulundurun derim. Eşyanızı çaldıkları anda meyveyi çıkarıp ona fırlatmanız, onun da elindeki eşyayı bırakıp meyveye doğru hamle yapmasıyla kayıp yaşamazsınız. Zamanla yarışmazsanız, gözlüğünüzü çaldıkları anda kaçıyor, gözüne takmaya başlıyor, ısırıp ikiye ayırıyorlar. Bu arada adada yaşayan diğer hayvanlar arasında; leopar, Bali kaplanı, papağan, kobra ve piton yılanları da bulunuyor. 

- Bali’nin olmazsa olmazı pirinçtir; her öğün tüketiyorlar. Onun dışında deniz ürünleri, taze sebze ve meyveler sıkça tüketiliyor. Değişik acılı soslar ve zencefil, yemekleri özel kılıyor. Taze kökler, otlar, tamarind, sarımsak, köri, zencefil, safran, beyaz biber, lime yaprağı ve Hindistan cevizi sütü çok kullanılıyor. Hint, Portekiz, Arap, Hollanda ve İngiliz mutfaklarının etkisi, yerel ve geleneksel mutfakla karıştırılarak değişik bir sentez sunuyor.
 
- Jatuliwih pirinç teraslarından dönerken rehberimiz, yemek yemek istediğimizi duyunca mükemmel manzaraya sahip ‘’Pacung Indah’’ isimli bir restoranda durdu. Bali’de çoğu restoranda olduğu gibi burada da açık büfe öğle yemeği seçeneği var. 30 liraya enfes seçeneklerle öğle yemeği ve tatlı yiyebilir; vaktiniz kısıtlıysa menüden istediğiniz yemeği sipariş edebilirsiniz. Acı sevenlere özellikle tavsiyem; Ayam Plecing adlı ızgara tavuk yemeği. Et ve domuz seçenekleri de var, fiyatı aynı: 18 TL. Arkadaşlarımın diğer yemeklerinin de tadına baktım, tümü enfes. Balinese yemekleri enfes!

- Monkey Forest’ın kaldığımız otele yürüme mesafesinde olduğunu öğrendiğimizde ‘’Neredeymiş bakalım’’ diye gecenin 10’unda Ubud sokaklarına çıktık. Dolaşırken dışarıdan çok otantik, insanların yemek ve şarap konseptinde oturduklarını görünce girmek istedim. Zaten kapıda ‘’Mango Chicken Curry’’ yazınca girmemek olamazdı! Damaksal orgazmın dibine vurduğumuz, özel sunumlarıyla mest olduğumuz iki saat geçirdik! ‘’Mango Chicken Curry 16 TL, ‘’Coconut Pie w/ Vanillia Bean Ice Cream’’ 8 TL idi. Menüde neredeyse en yüksek fiyata sahip dehşet bir ördek yemeği söyledik; onun adını hatırlayamasam da fiyatı 24 TL civarındaydı. 
- Dünyanın en pahalı kahvesi Kopi Luwak burada yetiştiriliyor. Bu kahve, Luwak adı verilen bir tür misk kedisinin kahve meyvesini yedikten sonra çekirdeğini sindirememesiyle fermente oluyor ve farklı bir aroma alıyor. 

- Yediğim en mükemmel yemek, taş fırında pişen pizzaları ve Balinese yemekleri ile ‘’Warung Pepe’’deydi. Oldukça büyük boy pizzaları 15 - 20 TL arasında değişiyor. Burada pazartesi günleri akustik olarak Roex Project sahne yapıyor, kesinlikle çok güzel... Gittiğimiz ilk gece denk geldik, giderken mikrofondan ‘’Gene bekleriz, iyi geceler’’ demesi çok tatlıydı. 

- Goa Gajah karşısındaki mükemmel manzaraya sahip ‘’Layana Warung’’a mutlaka gidin. Mango, lime ve fesleğen ile yaptıkları o mükemmel kokteyli denemeden dönmeyin. Fiyatı 6 TL. Ancak şimdiden söyleyeyim, yemeklerinde bir tat eksikliği söz konusu.

NEDEN TEKRAR GİTMEK GEREK?
Sanur Beach’de Hindu geleneklerine göre ölmüş birinin küllerinin denize dökülme törenine tanıklık etmek değişik bir histi... Burada daha fazla yer anlatabilirdim aslında. Ama maalesef hem çok yorulduğumuz hem de 10 gün yetmediği için programımızda olan birçok yere gidemedik. Bu yüzden birkaç yıl içinde tekrar gitmek istiyorum... Tatilimiz ‘’Lombok adasına bağlı ‘Gili’’ adalarında bir gece kalınmalıydı’’, ‘’Nusa Penida adasında bir gece kalıp oradan Nusa Lembongan adasına geçip denize girilmeliydi’’, ‘’Tirta Empul tapınağına gidilmeliydi’’ ve ‘’Batur Yanardağı’na üç saatlik gün doğumu yürüyüşü yapılmalıydı’’ diyerek sona erdi.

TATİLDEN DÖNERKEN NE ALMALI?

- Oyma Garuda heykelleri, süslemeli kapılar, çanlar, gonglar, bambu Cava flütleri, maskeler, totemler, güneşlikli kuklalar ve ekose poleng kumaşıyla hazırlanmış geleneksel kıyafetler... Tüm bunlar, insanın dokunmaya kıyamayacağı kadar nadide eserler. 
- Taze lime yaprağı ve lemongrass’a kadar aklınıza gelebilecek tüm tropikal meyveler bir seçenek olabilir. 
- Ubud merkezdeki ‘’Bali Teaky’’’den tik ağacından yapılmış birçok ürün alabilirsiniz. 
- Sarong ve bambu çantalar çok popüler... Hindistan cevizinden yapılmış kemerler, her biri üç günde yapılan işlemeli çanta ve kemerler, ağaç gövde ve dallarına camın üflenip ağacın şeklini almasıyla yapılan mumluklara kadar geniş bir alışveriş yelpazesi var.
- Monkey Forest caddesinde, Monkey Forest kapısının karşısındaki ‘’Vintage’’ mağazasında kaybolarak tarzınıza uygun ürünler bulabilirsiniz. 
- Kopi Luwak kahvesi alabilirsiniz. Filtre kahve için öğütülmesini istediğinizi mutlaka belirtin.
 - Pepito marketlerinden avokado yaprağı, vanilya, lemongrass, mango gibi özel çaylardan fazla fazla alın. Ben daha önce denemediğim için birer kutu aldım ve şu an çok pişmanım. 

Gitmeden önce iletişim kurun.
Bali'de toplu taşıma olmadığı için taksi, motosiklet ya da şoförlü araç kiralama hizmetlerinden yararlanmak zorundasınız. Yerel tur rehberleriyle bazen iletişim kurmak zor olabiliyor. Bu noktada Murat Bey'in tur acentesi size ilaç gibi gelecek. Gitmeden önce iletişim kurarsanız hem havalimanından şoförlü lüks araçlarla karşılanmanızı sağlar hem de 12 saatlik programınızı hazırlar. Siz de sadece Bali'nin keyfini sürersiniz. İletişim için; +62 812-4648-1108 numarasından ya da (whatsapp/Facebook/Instagram ve internet sitesinden) 'baliadasiturlari' hesabı üzerinden iletişim kurabilirsiniz.


Yazarın Diğer Yazıları
FACEBOOK İLE BAĞLAN