HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

Ebru Eryener

Konumuz Motivasyon !

Magazinizmir

Sağlıklı olmak ve fit görünmek adına yaptığımız onca diyet ve egzersiz var. Ama bir çoğumuz bu işi sürdürülebilir hale getirmeyi başaramıyoruz. Ya diyetleri bozuyoruz ya da düzenli olarak egzersiz yapacak gücü bulamıyoruz kendimizde. Büyük heyecanlarla başladığımız bu macerayı motivasyon kaybı yüzünden genelde yarım bırakıyoruz. Bu durumu bir yaşam biçimi haline getirmekde oldukça zorlanıyoruz bir çoğumuz. 

Aslında hak vermiyor değilim. Çünkü günümüz koşulları, zorlu çalışma hayatı, trafikte geçen bir gün, çevresel etkenler bizi oldukça yoruyor ve motivasyonumuzu düşürebiliyor.

Takipçilerimin bana çokça sordukları soruların başında bu işe nasıl bu kadar enerji bulduğum ve motive olduğum sorusu geliyor. Cevabı çok basit aslında AŞK ! Hareket etmeyi seviyorum, sınırları zorlamak ve değişimi görmek çok güzel benim için. Görev gibi algılamıyorum spor yapmayı. Tasarımcı olarak masa başı çalıştığım dönemler de bile işten çıkıp spora gitmek benim için dünyanın en keyifli şeyiydi :)

Tabii ki benimde dönem dönem motivasyonumu kaybettiğim oluyor. Yorgun olabiliyorum, sıkkın olabiliyorum, canım sadece yatmak ve yemek istiyor. Böyle dönemlerde her konuda kendimi rahat bırakıyorum biraz, ama genelde kendimi motive edecek birşeyler buluyorum. Zaten 2-3 gün vereceğim ara beni her konuda toparlıyor.

Nasıl motive olduğum konusuna geri dönecek olursam en basitinden başlayayım. MÜZİK ! Çok sevdiğim, içimi kıpır kıpır eden, beni mutlu eden parçaları dinlemek beni hep motive eder. Sadece spora değil hayata karşı. Ya da buzdolabıma yapıştırdığım hedef listem, eskilerden bir resim, yeni şeyler deneyimlemek, egzersiz programımı yada çeşidini değiştirmek gibi.... Her zaman kendimi motive edecek birşeylerim var açıkcası. Ama en büyük motivasyonum hayatta ki büyük, çok büyük sorumluluklarım. Yükümü hafifletmek için hareket ederim bazen, öfkemi, üzüntümü atmak için hareket ederim. Zaten ne zaman insanlar çok rahattayken, herşey yolundayken hedefe ulaşmayı başarabilmiş, başarılar elde etmiş ya da hareket etmiş ki ? :) 

Motivasyon dediğin şeyi biraz daha bilimsel anlatmam gerekirse “birşeyleri yapma arzusudur aslında. Hedef temelli davranışları başlatan, rehberlik eden ve devam ettiren süreçtir. Bizi harekete geçirendir. Motivasyonda en önemli 3 başlık ise şöyledir:

    Harekete geçme
    Devamlılık
    Yoğunluktur

Harekete geçersin, önüne çıkan engellere rağmen hedefe gitmeye devam edersin. Ve ne kadar konsantre, coşkulu olursan hedefede o kadar kolay varırsın. 

2 türlü ilham alırsın. Biri dış motivasyon diğeri ise iç motivasyondur. Dış motivasyon çevreden gelendir. Bu kısım için ne yazık ki iyi şeyler söyleyemeyeceğim. İnsanımız bu konuda çokta başarılı değil.

İç motivasyon ise kendi içinizden çıkandır ve en önemlisidir bana göre. Bir bulmacayı çözmek ve kişisel hazzı yaşamak en kalıcı olandır. Kendin için, isteyerek yaptığın kazanç olarak geri dönendir. Ve bunun hazzı tarif bile edilemez.

Hedefleri belirlemek motivasyonu arttırmak için mükemmel bir yoldur. Hedeflerinizi yazın. Kısa süreli hedefler koyun. Çünkü zihinde ki bir düşünceden çıkıp somut hale gelirse fiziksel gerçeklikte yer kaplar ve enerjiyi kendine çeker. 

Veeee en önemlisi hayatınızda kendi istediğiniz şeyler için başkalarına bağlı kalmamak gerektiğini hatırlayın.

Tabii ki bu süreçte kendini ödüllendirmeyi de unutma. İster bir tişört, ister lezzetli bir yemek. Böylece dış motivasyonuda yaratmış olacaksın. Benim kaçamağımı merak edenler için, tabii ki koca bir dilim pizza. Hatta belki 2 dilim.

Hayatınızı küçük kutular içinde, sağlıksız, kötü beslenerek, bize dayatılan beden imajları için çalışarak yaşamak zorunda değilsiniz. Unutma hayat senin, beden senin ve kararlarda senin kararların olmalı. Bireysin ve özgürsün. Bunu unutma.

Öncelikle sporu ne için yaptığına, yapmak istediğine karar ver. Sen istiyorsan yap, etraf istediği için değil. Hangi kiloda ve formda mutlusun ? Pizza yiyerek mi mutlusun yoksa ? Bunlara etraf değil, sen karar ver. Sporu sağlık için yap, hareket et. Bu bedenin için gerekli ve önemli. Sağlıklı beslen. Herşeyden kararında ye. Hayatta herşey denge bunu unutma. Bazen sporu rahatlamak, sıkıntını hafifletmek için de yapabilirsin ya da birşeyleri başarmak için de. Kendini tanı ve neyi ne için yaptığının farkında ol. İşte o zaman hem mutlu bir birey olacaksın, hemde motive olmuş olacaksın. 

Motivasyondan bahsetmeye başlamışken şu sürdüremediğimiz diyetlere de değinmek istiyorum. Kendimizi cezalandırır gibi yaptığımız katı, kısa sürede sonuç almak için yaptığımız anlamsız diyetler diyerek bir sonra ki yazım için yeni bir konu başlığı açmış bulunuyorum ve devam edemeyip kendimizi iradesizlikle suçladığımız diyetler konusuna geri dönüyorum. 

Hadi sporu hallettik kendimizi motive ettik ama bu yeme konusunda iradeyi ne yapacağız ? Bir türlü başladığımız diyetleri sürdüremiyoruz ve pes ediyoruz. 

Cevap veriyorum: Hiç ! Kendinizi iradesiz olmakla suçlayıp durmayın artık. Çünkü irade gücü bir işe yaramaz. Yarasa da kısa sürelidir. Çünkü kendinizi sevdiğiniz yiyeceklerden mahrum ediyorsunuz. Bu size acı verecek bir durum. Beyniniz başka bir seçenek varken acı çekmenize izin vermez. 

Peki ne yapmalıyız ?

Çok basit ! İçgüdülerinizle savaşıp, kendinizle kavga edeceğinize yiyecekle ilişkilendirdiğiniz şeyi değiştirin. Kendinizi aşırı yemeye kaptırdığınızda hissettiğiniz olumsuz duyguları hatırlayın. İşte o zaman doğru şeyleri yapmaya başlayacaksınız.


Yazarın Diğer Yazıları
FACEBOOK İLE BAĞLAN