Müjdat Gezen

29 Ekim 1943 yılında İstanbul Fatih'de doğdu. Sahneye ilk kez 1953 yılında Hırka-i Şerif İlköğretim Okulu'nda ilk piyesinde çıktı. Aynı yıl Doğan Kardeş çocuk dergisinde şiirleri yayımlandı. Yine bu yıllarda İstanbul Radyosu Çocuk Kulübü'nde mikrofonla tanıştı.1956 - 57 yıllarında çeşitli amatör tiyatro topluluklarında rol aldı ve 1960 yılında İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları' nda profesyonel oldu. Aynı yıl Vefa Lisesi'ni bitirdi. 1961 yılında İstanbul Belediyesi Konservatuvarları Tiyatro Bölümü'ne girdi. 1962 yılında ilk filmini çevirdi.
                                      
Gezen, 1963 yılında ilk özel tiyatro çalışmasını yaptı. Münir Özkul ve Muammer Karaca Tiyatroları'na girdi. 1963-64 yıllarında sanat dergilerinde şiirleri çıktı.  1991 yılında MSM'yi kurdu. Müjdat Gezen boş durmayı asla sevmiyor… Yüz civarında oyunda, yüz civarında filmde, binden fazla radyo ve TV skecinde rol aldı, bunların bir bölümünü yazdı, bir bölümünü yönetti.. ‘1881’le Atatürk’ü anlattı, ardından ‘Sevgi Müzikali’ni yaptı. Daha sonra maalesef dünya erkeklerin etrafında dönüyor sanılırken, merkezinde kadın olan bir oyunla selamladı..Müjdat Gezen aynı zamanda şair. 74 adet şiirden oluşan "Şiirim geldi bırakın beni" isimli bir albümü var. Albümde kendisiyle birlikte Savaş Dinçel, Mustafa Alabora, Perran Kutman, Ali Poyrazoğlu, Rutkay Aziz ve Sunay Akın gibi isimler yer alıyor.

''Ben artist değilim oynamam''

Müjdat Gezen'in tek bir isteği var, sağlığı müsaade ettiği sürece sahnede olabilmek, yazabilmek, üretebilmek. Savunduğu tek bir gerçek için yaşıyor adeta, 'tiyatro' insan kadar eski ve insan var oldukça tiyatro da var olacak.

Türk sinema ve tiyatrosunun usta aktörü, ruhunu ve bedenini sanata adamış Atatürk’çü  Müjdat Gezen ile Kasım sayımıza özel kısa bir röportaj yaptık.

Sanata ve sanatçıya her zaman sahip çıkan laik ve Atatürk’çü Müjdat Gezeni’i birde biz size sorsak?
Herhangi biriyim. Atatürk sevenim.

Oyunculuğa erken ve zor şartlarda başlamışsınız. Biraz bahsedebilir misiniz?
1953'de 10 yaşımda sahneye çıktım. Çıkış o çıkış. Ne zaman inerim, bilinmez.

Canlandırdığınız ilk rolü anlatabilir misiniz?
''Küçük Çiftçiler'' 5 kız 1 erkek. Tabii erkek rolü benimdi.

Her işin başı sevgi diyebilir miyiz?
Demez miyim!

Mustafa Kemal’in ‘’Bağımsızlık benim karakterimdir.’’ sözünü benimsediğinizi biliyoruz. Bu cümleyi bize biraz açar mısınız?
O cümle rol modelim oldu. Bağımsızlık.. Günümüzde çok risklidir bağımsız olmak.

Türkiye sizce tiyatro ve eğitim konusunda nasıl bir dönüşümün içinde?
MSM'de her şey yolunda. İyi eğitim veriyoruz. Ülkede üniversitelere bakmak lazım.

Tiyatro ve televizyonda sizi görüyoruz ama beyazberdede yoksunuz. Neden?
Her yıl bir biçimde yormayan bir role varım. Son dört yılda üç kez yaptım.

Hepimiz sizi Atatürk sevdalısı olarak  biliyoruz. Müjdat Gezen ve Atatürk sevdası çocukluk yıllarınızdan geliyor sanırım?
Annemden, babamdan, ailemden cumhuriyetçiyiz biz.

Eğitime çok önem veriyorsunuz birçokta öğrenciniz var. Geçmiş ve günümüzü kıyaslarsak eğitim ve şartlar sizce ne durumda?
Aslında söylenecek çok fazla şey yok. Genel olarak felaket.

Bir röportajınızda ‘’BEN ROLÜN SIRTINA BİNİP GİTMEKTENSE, ROLÜ SIRTLAMAYI SEVERİM.’’ demiştiniz. Her  zaman öncü ve örnek alınan bir eğitmen olarak zorlandığınız noktalar neler oldu?
Hayat insanı zorlar. Ama ben ''zor'' severim. Mesleğimde zorlanmayı da.

İzmir ve Atatürk sevgisi için neler söylersiniz?
İzmir vatanım. Atatürk ilkem ve ''ilk''im.

Evinizde Kemal Atatürk’ün fotoğraflarından başka fotoğraf asmıyorsuuz . Neden acaba?
Neden asayım ki? Daha büyük bir resim mi var?

Sizdeki Kemal Atatürk’ü bize anlatır mısınız?
Anlatmam imkansız. Anlatamam...