Tam 184 yıldır aynı yerde.
Eski bir şarkıdır Kemeraltı.
Dinler dinler, bi daha dinler, doyamazsın…
Hisarönünde kahvesine, şambalisine, Abacıoğlu Han’a, Mirkelam Han’a, Havra Sokağına doyamazsın.
Koca bi gün gezersin.
Sen bitersin, Kemeraltı bitmez.
Ama çeşit çeşit lezzetleriyle imdadına yine o yetişir.
En güzel yemekleri sunar sana.
İşte bu şahane çarşının en eskilerinden, bi fırından sözetmek istiyorum size.
Haktanır Pide Fırını.
Tam 184 yıldır aynı yerde.
1834 yılında yapılmış, İzmir’in ilk fırınıymış burası. İkinci dünya savaşı sırasında, karneyle ekmek dağıtılan yerlerden biriymiş. Ekmek fırını olarak yıllarca hizmet vermiş “Güzel İzmir”e. Sonra pideci olmuş. İyi ki de olmuş.
Yerini size tarif etmek istiyorum ama inanın Kemeraltı’nda bir yeri tarif etmek, benim gibi hep aynı yolu kullanan biri için çok zor. Ben size Fincancılar Çarşısı yakını diyeyim, gerisini vereceğim telefondan sorun olur mu?
Gittiğinizde de öyle sakın ihtişamlı bi yer, çeşit çeşit pideler beklemeyin. Bildiğiniz klasik pide yapıyor Haktanır Pide. Kıymalı, kıymalı yumurtalı ve peynirli.
Ben eğer yalnızsam özellikle alt katta bir masaya oturuyorum. Mermer masada otururken pidenin yapılışını seyretmekten acayip keyif alıyorum. Usta hızlıca yaptığı pideyi sanki fırına değil de, bir zaman makinesinin içine atarmış gibi geliyor bana. Düşünsenize 184 yıldır bir ateş var içeride.
Fırından çıkan pideyi garson masaya önceden serdiği bir saman kağıt üzerine yapıyor. Hemen yanına da biraz roka ve hazır limon suyu bırakıyor. Ve son noktayı da pidenin üzerine tahta saplı bir bıçak koyarak yapıyor.
Pide konuşuyor sanki “ben” diyor, “ben bir hamurdum, sen fırın görüyorsun ama 184 yıl önceki ateşte piştim, neler var içeride neler, hadi kes beni de ağız birliği yapalım, sana da anlatayım”.
Bi parça pide, biraz roka alıp götürüyor beni uzaklara.
Hele yanında bi yudumda eski şişe ayranımdan içmek hepten uçuruyor aklımı.
Çıtır çıtır kıvamında gelen pideyi en keyifli yediğim mekanlardan biri burası. Şimdi hemen yapın programınızı yarın alın çoluk çombalağı yanınıza ve bir tarih yolculuğuna çıkın.
Sürpriz yapın ailenize, sevgilinize, arkadaşlarınıza. Sizi bir zaman makinesine götüreceğim deyin.
Haktanır Fırınına, Kemaraltına benden selam söyleyin…