Yeni Yıl
Benim için senenin en güzel, en anlamlı ay’ı geldi. Aralık ayının herzaman bana ait olduğunu düşünmüşümdür. Dileklerim ve isteklerimin gerçekleştiği ay oldu doğumgünüm bu ay’a denk geldiği için. Sanki herkes benim mutluluğum için çaba sarf ediyor gibi gelir bana. İkizlerimin doğumgününün de bu ay’a denk gelmesi hayatın bana verdiği en büyük hediye olmuştu.
Aralık ayının ikinci yarısı başlar hareketlilik bizim evde. Heyecan önce ikizlerin doğum günü içindir. Alınacak hediyeler,anne sen bunu al,dayım şunu,babam da zaten bunu alır, davet edilecekler… pasta nasıl olsun? Nerde kutlayalım?Herşey tabiiki onların istediği gibi harika herşey yolunda…
İkizlerden sonra sıra yılbaşı ağacının süslemesine gelir. Süslerin olduğu kutular meydana çıkar, yeni süsler alınır,ışıklarını da yaktık mı işte tamam herşey hazır,renkarenk,cıvıl cıvıl oldu evimiz.
Derken sıra benim yaşgünü hazırlıklarına gelir. Benimkilerin yaşadığı telaşı gördükçe içim kıpır kıpır olur. Kendi aralarında konuştuklarına şahit oldum birkaç defa yaşları daha ufakken.
-Efe; annem e ne alalım?Güçlerimizi birleştirsek…
-Berk;sen de ne kadar para var?Annem takıları çok sever.
-Annanem ve dedem bize yardım eder
Anneanne ve dede desteğinden sonra şafak dayımızdan güzel bir yüzük satın almışlardı bana; mavi taşlı, yürekleri gibi engin,tertemiz, pırıl pırıl…
Bir annenin hayatta en büyük dileği çocukları ile beraber güzel günler geçirmek, onları sağlıklı ve mutlu olarak yanında görmektir. Pastanın mumları bu dileklerle söndü herseferinde.Hediye ise bu dilek paketinin süsüydü sadece.
Evlerin tek odasında soba yakıldığı, o iliklerine kadar ısındığın o odada hazırlanan sade sofranın başında akrabaların toplandığı, tek televizyonlu ve tek kanallı dönemlerin en büyük eğlencesiydi yılbaşı geceleri. Bir hafta önceden başlardık yılbaşı yemek menüsünü belirlemeye kardeşimle. Sarma olsun, ıspanaklı börek, köfte olmazsa olmazımız, tavuklu pilav… sanki sene içersinde bunları hiç yememiş gibi hepsini yılbaşı gecesinde o sofrada görmenin sabırsızlılığını ve gördükten sonra da mutluluğunu yaşardık.Yemek biter tombala ile meyva ve çerez seramonisi başlardı.Sanki herşey o gece yapılmalıydı.Uzaktan kumandası olmayan hayatımıza renkli televizyonun yeni girdiği dönemlerdi o yıllar. Yılbaşı programları 9’da başlardı. Şarkılar, türküler,komedi replikleri ve milli piyango çekilişi. Herkesin elinde bir bilet heyecanla çıkacak olan numaralar beklenirdi,
Kimse gözlerini televizyondan ayırmazdı. Nasıl bir heyecan, nasıl bir mutluluk! Sıcacık, küçücük odanın içinde hep beraber ailece yaşanan heyecan! Saat 24 olmadan asla hediyeler açılmaz. Uykun gelir uyuyamazsın, gözün hep paketin üstündedir. Paket öyle güzel, öyle renklidir ki büyük ya da küçük olması önemli gelmez o gece sana!Biz hala seneler geçsede o gece ailecek hepberaber olmak için can atarız.
Yeni bir yıl için ümitlerim,yüreğimden dökülen tüm dileklerim her sene artarak daha da derinden ve içten gelir benim ve çocuklarım için. Yeni kararlar, hedefler belirlerim bizim için. Ümitlerim ve beklentilerim artar.O gece gözümü kapatarak istediğim dileklerin altına sanki imza atılıyormuş duygusu yaratır bende.31 Aralık gecesi hayata kısa bir mola verilir,düşünmek, derin bir nefes alarak geçmişi gözden geçirmek, yeni bir maratona hazırlanmak adına. Hayat, 1 ocak sabahına kadar insanlara vakit tanıyormuş gibi mesela.Bu yüzdendir aralık ayının benim için en özel, en güzel ay olması.
Benim dileğim;
Vicdanımız terk etmesin bizi, büyük mutluluklar yaşatsın hayat bize, çocuklar daha çok gülsün, anneler ağlamasın, minik dostlarımız insanlar ile güvende yaşasın. Güzel süprizler çıksın karşımıza, mucizeye açalım kapılarımızı,aydınlık olsun yollarımız, aşk olsun hayatımızda, tatlı heyecanlar ve kudretli insanlar olsun yanıbaşlarımızda. Kötülükler geride kalsın, iyilikler,iyi insanlar doldursun gönüllerimizi,yeni yerler keşfetmek,güneşi batırmak olsun sevdiklerimle.En önemlisi sağlık olsun, huzur olsun,şifa olsun her doğacak yeni gün.
Hepimizi iyi bir yıl beklediğine karşı inancım sonsuz. Güzelliklerle güzelliklerde kalın dostlar. Sevgiler…
