Tüfek, Mikrop ve Çelik yazarı Jared Diamond’un peşinde dünyanın renkleri
Hatırladığım kadarıyla 70'li yıllarda jared diamond ın papua yeni gine'ye yaptığı bir seyahatte Papua Yeni Gine'li bir zenci vatandaş, Diamond'a "why the white men had so much more cargo than the people of papua new guinea" diye sorarak jared amcanın guns germs and steel adlı eserini oluşturmasına büyük katkı sağlamıştır. zira, Jared Diamond böyle bir soru karşısında donup kalmıştır, somut bir cevabı kendisine verememesi üFFzerine "neden?" sorusunun peşine düşmüştür. Gine'li vatandaş iyi ki de sormuş. böylece,toplumlar arasındaki eşitsizlik konusuna yeni bir bakış açısı da görmüş olduk.
Jared Diamond'ın, eşitsizliğin kökenlerini ortaya çıkartmak için yürüttüğü araştırma Papua Yeni Gine'nin yağmur ormanlarında başladı. Yeni Gine'de en azından kırk bin yıldır insanlar yaşamakta. Kuzey ve Güney Amerika kıtalarında olduğundan çok daha uzun bir süre. Yeni Gineliler dünyanın kültürel olarak en çeşitli ve uyum sağlayabilen insanlarından biri. Peki, neden modern Amerikalılardan çok daha fakirler?Bu soru Diamond'a, otuz yıldan fazla bir süre önce, kumsalda karşılaştığı Yali adındaki, bir adam tarafından sorulmuştu.
"Beyaz adamın bu kadar çok kargosu varken, neden biz Yeni Ginelilerin bu kadar az?"
Yeni Gineliler kargo kelimesini, ülkelerine ilk defa batılılar tarafından getirilen eşyaları, tarif etmek için kullanmışlardı. Kargo birçokları tarafından beyaz adamın kudretinin bir kanıtı olarak görülüyordu. Kargoya neredeyse dinsel bir saygı ile yaklaşıyorlardı.
Yali'nin sorusu gerçekten şaşırtıcıydı. Çok basit ve açık bir soru gibi görünüyordu. Kolay ve apaçık ortada olan, bir cevabı olmalıydı ama Diamond’ın bu sorunun cevabının ne olduğu konusunda hiçbir fikri yoktu. Batılı koloniciler tipik olarak gücün ırk tarafından belirlendiğine inanıyordu.
Çok az gezginin gittiği Papua Yeni Gine’ye yerliler Paua Niu Gini diye adlandırıyorlar. Bağımsızlığına 1975 yılında kavuşmuş 800 dilin konuşulduğu kültürel çeşitliliği korumuş bir ülke. Batı toplumlarından 20. Yüzyıla kadar keşfedilmemiş dik dağlarla çevrili derin vadileri olan bir ülke.
Türkiye gündemine.Haluk Bilginer’in oynadığı bir banka reklamıyla düşüne kadar pek bilmediğimiz bu ülke bildiğim kadarı ile Türkiye ye en uzak ülke konumundadır. Ve Türkiye den gelenler vize almak zorundadır. Vize işlemlerini Avustralya konsoloslukları yapmaktadır.
Geri kalmış ülkeleri saymaya başladığımızda ilk akla gelen isimlerden birisi. Fakat ülkede oldukça fazla çıkan değerli madenler bakır ve altındır.
Alkol ve kavga etmeyi seven halk hikayelere göre akşamları çok da dolaşmamak gerekiyor.
Başkenti Port Moresby dir. Burada köylülerin düşmanları korkutmak için başlarına toprak maske geçirip vücutlarını toprağa bulayarak yaptıkları gösteriler oldukça ilginç. Mont Hagen’deki festival için ülkenin her yerinden den değişik giysi ve süslerle buraya gelen kabilelerin yaptıkları gösteriye dünyanın hiçbir yerinde karşılaşmadım. Bu kültürü bugüne kadar yaşatmalarının en büyük sebebi bu ülkeye çok zor ulaşmanın olması ve çok derin vadilere gizlenip yaşamış kabilelerin olmasıdır. Kıyafetler tamamen doğadan renklerini almış olup bende gerçek üstü bir duygu uyandırıyor.
Dağlık köylerinde hala eski korkunç gelenekler sürmekte. Ülke kanunlarına göre yasak olmasına rağmen halk ölen yakınlarını gömmek yerine onları dağların yamaçlarına bambu kafeslerinin içine koyup saklıyorlar.
Türkiyeden en kısa şekilde ve en ucuz olarak singapur üzerinden ulaşılabilen, yurt dışı uçuşları sadece 5 ülkeye olan, resmi havayolu air niugini nin web adresi www.airniugini.com.pg
Ülkede demiryolu hiç yok ve bilinmiyor! İnternet ulaşımı başkent de bile sınırlı 4-5 kadar internet kafe bulunmakta. Ayrıca şehirlerarası ulaşım sömürge devletler tarafından bilerek kötü halde bırakılarak halkın gelişimi ve bilinçlenmesi önüne geçiliyor.
Papua Yeni Gine’ye Gidince yapmadan dönmeyin
Lae Savaş Mezarlığı mutlaka ziyaret edilmelidir.Modern bir tasarım ve şık bir manzaraya sahip olan Parlamento Binası gezilmelidir.Kaukau yemeğini yemek ve yeni kültürler ile tanışmak için Papua Yeni Gine insanları ile iletişime geçilmelidir.Özellikle tropik meyveler ile dikkat çeken ağaçlara halatlar yardımı ile güvenli bir şekilde çıkarak güzel bir deneyim yaşayabilirsiniz.Ülke içerisinde düzenlenen turistik kamplara ve gezilere katılınmalıdır. Büyük bir ülke olduğundan en hızlı gezme yöntemi budur.Ülke içerisinde yer alan adalar ve dağlar ziyaret edilerek şık fotoğraflar çekebilirsiniz.Ülkenin başkenti olan Port Moresby’nin her karışının güzelce gezilmesi tavsiye edilir.
Papua Yeni Gine’de Gezilecek Doğal Güzellikler
Varirata Ulusal Park: 1000 hektarlık ve 800 metreden yüksek olan Varirata Milli Parkı, Sogeri Caddesinin en önemli noktasıdır. 45 dakikadan üç saate kadar değişen açık yürüyüş parkurları içerisinde, çam ağaçları arasında Port Moresby’den sahile kadar bazı mükemmel manzaralar göreceksiniz. Kuş gözlemcileri için yalı çapkını ve raggiana cennet kuşları gibi bu tüylü varlıkları gözlemlemek cennet gibidir ve bu kuşları parkın içinde bulabilirsiniz.
Yuo Adası: Bu küçük ada, hindistan cevizi ağaçlarının altında mükemmel bir manzaraya sahiptir. Kendi sörf tahtanız ile dalgalara karşı koyabilirsiniz. Bir tekne ile biraz açıldıktan sonra şnorkelle dalmak için süper temiz suya sahiptir. Motorlu tekne ile yaklaşık 20 dakika uzaklıktaki konuk evlerinde ikamet edilebilir.
Port Moresby Tabiat Parkı: Papua Yeni Gine başkentinin içerisinde yer alan sakin bir tabiat parkıdır. Yerli ve hibrit orkideler dahil olmak üzere hem yerel hem de egzotik bitki türlerini sergileyen bakımlı bahçeler ile ormanın altından ve üstünden gidilen 2 km’den fazla yürüyüş yolları vardır. Bu park, ağaç kanguruları, guguk kuşları, tepeli deve kuşları, papağan ve cennet kuşlarını barındıran büyük bir büyük kuş cennetidir.
Tari Basin: Tari Basin ve Tari Boşluğu dünyaca ünlü kuş gözlem noktalarıdır ve rakım 1700 metre ile 2800 metre arasında değişmektedir. Habitatlar arasında birçok çeşitlilik olduğundan dolayı çok çeşitli türler vardır.
Botanik Bahçeleri: Lae’nin merkezinde yağmur ormanı ve otlaklardan oluşan bir manzara ve keyifli bir yürüyüş imkanı sunmaktadır. Uçan kelebekler ve renkli kuş sürülerini barındıran kocaman ağaçların altında eşsiz bir deneyim sizi beklemektedir.