Bu ayki yazımda kilo alma konusunu farklı bir yönden ele alamaya karar verdim. Hoşunuza da gideceğini düşünüyorum.
Geçtiğimiz iki haftasonu cok sevdiğim dostlarımın ailelerinin düğünlerine gittim.
ilk düğünümüz Denizli’de oldu, ikincisi de İzmir’de. İki düğünde on üzerinde on puan aldı. Mutlululuklar diliyor ve güzel ağırlamalarından dolayı iki aileye de çok teşekkür ediyorum.
Neden bunları anlatiyorum. Yakın dostum Hakan Koçbas ve benim ailemle beraber yola çıktık. Hakan işi gereği çok farklı yerlere oldukça sık seyahet eder. Bu sebebten de Denizli yolu üzerinde ne nerede yenir, nereyi görmek gerekir hepsini iyi bilir. Bizde Hakan’ın bu bilgilerden faydalanalım diyerek takıldık peşine. Denizli’ ye gelmişken eşimin daha önce görmedigi Pamukkale’ye de gittik. Yurdumun her yeri çok güzel ama Pamukkale adı gibi çok daha güzel.
Pamukkale’ye çok eskiden gitmiştim. Travertenlere ayakkabı ve araba girişi yok. Giriş için kişi başı 50 tl ücret alıyorlar. Çocuklar ücretsiz. Zirvedeki antik havuz dahil her şey ücretsiz. Travertenler oldukça dik. Yaklaşık 3 km tırmandıktan sonra zirveye ulaşabiliyorsunuz. Aynı yoldan da geri dönüyorsunuz. Toplamda 6-7 km yürümüş oluyorsunuz.
İzmir - Denizli arası yaklaşık 3 saat sürüyor. 6-7 km yürüyüş derken karnınız da zil çalmaya başlıyor.
Hemen işin uzmanı Hakan’ın kapısını çaldık ve dedik ki sıra sende. Nerede yemek yiyeceğiz? O’da Denizli’nin meşhur tandırını yedirmek üzere bizi bir restauranta götürdü. Gerçekten de muhteşem yemekler yedik. Tüm gün boyunca yaklaşık 10 km yürüyerek sporumuzu da yaptığımız için vicdanende çok rahattık.
Ve tabiki onca yürüyüş ve yemek üzerine tatlı yemeği de hakettik. Gözler tekrar Hakan’ın üzerine döndü. O’da bizi aldı ve Denizli’ nin çarşısındaki meşhur Haciserif’in yerine götürdü.
Hakan’ın tavsiyesine uyarak dondurmalı irmik helvası yedik. Bir ara gözüm yan masaya kaydı. İri tulumba tatlısını nasıl lezzetli yiyorlar. Şeytan dürttü ve 5 adet birden istedim. Kimse yemeyince de hepsini ben yedim. Aferin bana…. Bu arada İzmir’de ki yakınlarımıza tatlı almak için bir dukkani girdim ki girmez olaydim. Dükkan sahibi ve personeli içeriye giren herkese değişik ikram ve tavsiyelerde bulunuyorlar.Hayır demek neredeyse imkansız. Dışarda yememiş olsak hepsini yiyebilirdim. Bu arada Denizli’ye yolunuz düşerse Haci Serif e ugrayin derim. Bu arada İzmir’e de şubesi açılmış.
Şimdi bana eminimki şöyle diyorsunuz, hocam yaz geliyor daha önceki yazılarınızda şöyle spor yapın, böyle beslenin derken, şimdi nelerden bahsediyorsunuz ? Haklısınız… Ama sözün bittiği yere geldik. Şimdi dikkatle okuyun lütfen.
Tatilden dönünce ben ne yaptım?
Pazartesi spor merkezime döner dönmez sağlıklı bir kahvaltı ile güne başladım. Ardından hemen kardiyo ile başlayarak sporumu yaptım. Sağlıklı hayatıma geri dönmüş oldum. Burası önemli sürekli spor yapıyorsanız metobolizmanızda bu doğrultuda herkesten daha hızlı çalışıyordur. Bazen kaçamak yapabiliriz, özelikle de tatillerde. Ancak bunu sürekli yapmamamız gerkiyor. Benim gibi haftada 5 gün spor yapıyorsanız haftasonunda yenilen icilen ne varsa iki ya da üc günde atılır ve depolanmaz. Bu işin kuralı denge. Eğer bir haftasonu kacamak yaptıysanız hemen ardından düzenli ve az kalorili beslenme ile beraber kardiyo ağırlıklı spor yapmalısınız. Metobolizmaniz yavaşlamadığı sürece kilo almanız mümkün değildir. Bu nedenle de diyorumki
‘Küçük kaçamaklar hayatımıza renk katar kilo katmaz’