Her mevsimin kendine göre bir dinamiği, kendine has enerjisi, kendi kokusu, kendi güzelliği oluyor. Bunu söylemek özellikle yazın daha kolay sanki. Yazın deniz sanki yaklaşıyor, tuzlu su tüm negatif enerjiyi alıp götürüyor, insana bir tatlılık gelip misafir oluyor.
Güneş insanın zihnini de aydınlatıyor, karanlıktaki düşünceler ağırlığını kaydetmeye başlıyor.
Umut insanı mutlu ediyor.
U-mutlu insan mutsuz olabilir mi?
Sürekli kıyaslayan, negatif konuşan ve düşünen zihnin mutluluğunun kısa sürmesi gibi, umutla ve merakla dolanın gülümseyecek neden bulması gecikmiyor.
İyi zamanlar beni motive ediyor, tekrar bu iyi anı yakalamak yani hatırlamak yani tekrar iyi hissetmek üzere heyecanla yazmaya başlıyorum.
İyi zamanları bir deftere kaydetmek gerek, çünkü nedense zor zamanlar kadar sık hatırlanmıyor.
Koruma alanlarımızı negatif anılarımız üzerinden kurguluyoruz, tedbirli olmak adına duvarlarımızı kalınlaştırıp yükseltiyoruz.
Belki dışarda güzel bir yaz esintisi var ama bizim duvarlarımızı aşıp ruhumuzu hafifletemiyor.
Duvarları inşa etmekte kullandığımız yöntemi şimdi yıkmak için tekrar kullanalım diyorum. Kendimizi doğru olduğuna inandırdığımız umutsuzluk seneryolarını u-mutlu olanlarıyla değiştirelim.
Mutlu anıları ince ince işleyelim, notunu alalım, kokusunu tasvir edelim, ışığını aklımıza kazıyalım.
Güneş sadece bize doğuyor, yaz sadece bize geliyor gibi en kişisel tanımlarımızla, bilmeyenlere anlatmak üzere kolları sıvayalım.
Öyle içten, öyle bizden yazalım, o kadar iyi kaydedelim ki her baktığımızda burnumuza güneş kremi ile yasemin kokusu karışımından mis gibi yaz kokusu gelsin.
Sonra yazdıklarımızı sık kullanılanlara kaydedelim.
Arama motorunda en üstte çıksın diye sık sık açıp bakalım.
Mutluluğu her duyduğumuzda tüm mutlu anılar, sık kullanılanlardan hop diye ekrana düşsün.
Başımızın hemen üzerinde kimsenin görmediği o ekranda, hep bizi gülümsetecek ekran koruyular olsun.
Bir hafif yaz esintisi tüm yıla yayılsın, umut en sıkı yol arkadaşımız olsun.