Estetik Varis Tedavisinde Skleroterapi Yöntemi

Skleroterapi, varislerin neden olduğu kötü görüntünün giderilerek estetik açıdan düzelme sağlanması amacıyla sıklıkla kullanılan bir tedavi yöntemidir.  Skleroterapi, özellikle ciltten kabarık ve kalın olmayan, kırmızı-mor renkli en ince varislerin (telenjiektazi) ve mavi-yeşil renkli orta kalınlıkta varislerin (retiküler venler) tedavisinde kullanılır. Skleroterapi sırasında, damar büzücü ve kapatıcı özelliği olan bir ilaç ince iğne ucu olan bir enjektör yardımıyla varislerin içine enjekte edilir. İlaç varis haline gelmiş damarın iç çeperine etki ederek kapanmasını sağlar. Kapanan ve fibröz hale gelen bu ince varisler zaman içerisinde cilt tarafından emilerek yok edilir. Böylece varislere bağlı kötü görüntü düzelir ve estetik açıdan tedavi edilmiş olur.

Ülkemizde, skleroterapi amacıyla kullanılan ve piyasada bulunan tek bir ilaç vardır. Bu ilaç sıvı formdadır ve etken maddesi ‘polidokanol’dur. Skleroterapi işlemi sırasında bu ilaç sıvı ya da köpük formunda olmak üzere iki farklı şekilde uygulanabilir. Sıvı skleroterapi; ilacın enjektöre çekilerek belirli bir konsantrasyonda hazırlanması ve sıvı formda enjekte edilmesidir. Köpük skleroterapi ise, ilacın iki enjektör yardımıyla belirli bir oranda hava ile karıştırılarak köpük formuna dönüştürülerek enjekte edilmesidir. Yani hem sıvı hem de köpük skleroterapi işleminde aynı ilaç kullanılmaktadır. Dolayısıyla, ‘köpük tedavisi’ farklı bir ilaç kullanılarak yapılan farklı bir tedavi yöntemi değildir. Skleroterapi sırasında hangi yöntemin uygulanacağına karar verilirken varisli damarın çapı ve ciltten ne kadar derinde olduğu gibi faktörler göz önünde bulundurulur.

Skleroterapi tedavisi öncesi yapılması gerekenler

Skleroterapi tedavisi öncesinde ilk olarak hasta ile yakınmaları konusunda karşılıklı konuşulmalı, hastanın tıbbi öyküsü alınmalı ve hasta muayene edilmelidir. Her hastaya mutlaka ayrıntılı bir bacak toplar damar ultrasonografi (renkli Doppler) incelemesi yapılmalıdır. Skleroterapi yapılmasına karar verildiğinde hastaya skleroterapi tedavi süreci ile ilgili ayrıntılı bilgi verilmelidir. Tedavinin tahmini olarak kaç seans süreceği, maliyeti, olası yan etkiler ve beklenen düzelme oranı konularında hasta bilgilendirilmelidir. Hastadan yazılı ve imzalı izin (tıbbi onam) formu alınmalıdır. Skleroterapi yapılacak tüm hastalarda tedavi öncesinde fotoğrafik dokumentasyon amacıyla standart tıbbi fotoğraf çekimi yapılmalıdır. Böylece, tedavi öncesi ile sonrası dönemleri objektif olarak karşılaştırmak mümkün olur.

Skleroterapi tedavisi nasıl yapılır?

Skleroterapi tedavisi poliklinik şartlarında ve yaklaşık yarım saatlik seanslar şeklinde yapılır. İşlem sırasında belirgin ağrı olmaz ve hissedilen ağrının şiddeti sivrisinek ısırığına benzetilebilir. Bunun yanında, ağrı eşiği düşük hastalar için lokal anestezi amacıyla cilde sprey uygulanabilir. Tedavinin kaç seansta tamamlanacağı hastanın bacaklarındaki varislerin yaygınlığına bağlı olarak kişiden kişiye değişir. Skleroterapi sırasında, uygun konsantrasyonda hazırlanmış sıvı ya da köpük, uygun iğne ucu ile ve uygun basınçta damar içerisine enjekte edilir. Her bir skleroterapi seansı sırasında kullanılabilecek ilaç dozunun belirli bir üst sınırı vardır. Özellikle köpük skleroterapi sırasında bu dozun aşılması durumunda öksürük, göğüste sıkışma hissi, migren atağı ve hatta geçici görme kaybına kadar gidebilecek olumsuz yan etkiler gelişebilir. Bu yüzden hastalarda bacaktaki tüm varislerin tek bir seansta tedavi edilmesi, hasta sağlığıyla ilgili gerekçeler nedeniyle uygun değildir.

Skleroterapi sonrasında yapılması gerekenler

Skleroterapi seansından hemen sonra hastanın bacaklarına elastik bandaj uygulanır ya da varis çorabı giydirilir ve kısa bir yürüyüş yapması önerilir. Hasta skleroterapiden sonra günlük rutin aktivitelerine ve işine devam edebilir. Tedavinin başarılı olması için skleroterapi sonrasında en az 2 hafta boyunca varis çorapları giyilmesi gerekir. Skleroterapi seansları sırasında ve tamamlandıktan sonraki bir ay içerisinde tedavi uygulanan bölgeler direk güneş ışığına maruz kalmamalıdır. Aksi takdirde güneş ışığı, melanin pigmentlerini uyararak tedavi uygulanan bölgelerde koyu renk iz kalmasına yol açabilir. Skleroterapi seanslarından yaklaşık 2-3 hafta sonra varislerin görüntüsü silik hale gelir. Tedavi öncesi ve sonrası fotoğrafları arasında belirgin fark görülebilmesi için 4-6 aylık bir süreye gereksinim vardır.

Sonuç olarak, skleroterapi bu alanda uzman bir doktor tarafından uygulanması gereken ve nadir de olsa yan etki potansiyeline sahip bir tedavidir. Skleroterapi seansları öncesinde hastanın mutlaka ultrasonografi ile ayrıntılı şekilde değerlendirilmesi gerekir. Skleroterapinin, estetik varis tedavisi konusu ile özel olarak ilgilenen ve bu konuda deneyimli bir doktor tarafından yapılması hedeflenen estetik sonuçlara ulaşılmasına büyük katkıda bulunur. Varislerinizin görüntüsü sizi rahatsız ediyorsa, bahar aylarında skleroterapi tedavinizi yaptırmanızı öneririm. Böylece yaz geldiğinde sevdiğiniz kıyafetlerinizin ve denizin keyfini daha çok çıkarabilirsiniz. Hepinize sağlıklı günler dilerim.