HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

A. Filiz Gökdemir Özarslan

HER ON KASIM’DA ATATÜRK’Ü ANLAMAK

Magazinizmir

Bugün günlerden 10 Kasım. Kalbimiz saat 9’u 5 geçe Ata’mızla birlikte durdu âdeta. Gün hüzünlü, her yerde matem. 11 Kasım 1938 yılı gazete başlıklarında “Babamızı Kaybettik”, “Aziz Atatürk’ümüzü Kaybettik”, “Kurtarıcını ve en büyük evladını kaybettin Türk Milleti, sen sağ ol!”  Manşetleri atıldı büyük yas ile. O bizim ışık tutan fenerimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüz. Gelmiş geçmiş en büyük önderimiz, baş öğretmenimiz. Dünya liderlerinin arasında saygınlığını hala koruyan ve kahramanlığı dilden dile anlatılan Ata’mız

                  Duygularımı anlatmak tarifsiz. Fakat Atatürk’ümüz için gözyaşlarım ile yazdığım akrostiş şiirimi paylaşmak istiyorum sizlerle. Şiir yüreğinizin yansımasıdır çünkü. “Deniz Sevdam” kitabımda olan şiirim ile yad edelim isterseniz Ata’mızı:

        

   ON KASIM SABAHI (Akrostiş)

O gün Kasım’ın 10’u

Ne ses ne seda evren sustu

 

Kalpler saat 9’u 5 geçe Ata’mla birlikte durdu

Açmaz oldu güller hep soldu

Sirenler yükseldi hayat dondu

Işıksız kaldı milletim acı bir sondu

Matem sardı dört bir yanı ve yurdumu

 

Sarardı soldu yüzler yas vurdu

Analar kaybetti Kemal’ini koşturdu durdu

Babalar oğulsuz kaldı artık dönülmeyen yoldu

Ağladı çocuklar gözleri yaş doldu

Hüzün vurdu her yer toprak koktu

Islandı tüm evren günlerden Kasım’ın 10’uydu… (Deniz Sevdam/Filiz Gökdemir Özarslan)

 

  

                  Bazen siz susarsınız dizeler dile gelir işte…Ayrıca şiirimi benim yorumumdan dinlemek isterseniz (Filiz Gökdemir Özarslan) YouTube kanalımda sizlerle. Atatürk’ümüzün ruhu şad olsun. Her fani gibi Atatürk’te bir gün bu dünyadan ayrılacağını şu sözüyle dile getirmiştir: "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”

                  Atatürk, her insan gibi ölümü kabullenip; naçiz vücudum dediği vücudunun bir gün bu dünyadan ayrılacağını söylemektedir. Naçiz kelimesi, değersiz anlamına gelen bir sözcüktür. Yani bedeninin, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını sürdürmesi yanında önemsiz olduğunu söylemek istemiştir bizlere.

                  Payidar kalmak, varlığını devam ettirmek anlamında söylenmiştir. Her fani gibi Atatürk kendisinin de bir gün hayatının son bulacağını ancak kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin, bağlı olduğu onurlu davasının devam edeceğini söylüyor bizlere. Bunun için de ülkeyi biz genç nesillere emanet etmiştir. Sonsuza kadar “Türkiye Cumhuriyeti genç kuşaklar ile korunacaktır.” Ülkemizin, cumhuriyetimizin kurucusu ve minnet duyduğumuz Mustafa Kemal Atatürk'ün söylemiş olduğu bu sözü yerine getirmek ise boynumuzun borcudur.

                   Atatürk’ü anlamak onun ilke ve inkılaplarını çok iyi bilmek ve uygulamak demektir. Cumhuriyetin anlamını çok iyi bilmeliyiz ki cumhuriyete daha çok sahip çıkıp koruyalım.  Atatürk’e olan sevgimiz, saygımız dünya var oldukça devam edecektir. Vatanı için yapmış olduğu tüm hizmetleri nesilden nesle anlatmalıyız. Anlatmalıyız ki çok zor mücadeleler ile kazandığımız Kurtuluş Savaşı’nın ve kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin değeri daha iyi anlaşılsın.

                  Atatürk’ü anlamak onun fikirlerini çok iyi bilerek uygulamak demektir. Yurdun her tarafı işgal altında iken, bağımsızlık ateşi hiçbir zaman sönmeyen Türk milletine önderlik yapan Atatürk, bir devrin yeniden yazılmasını sağlamıştır. Tarih sayfalarına adını ilmek ilmek işlemiştir. Müteşekkiriz Ata’mıza.

                  1938 yılından beri her 10 Kasım, aslında Ata’mızı kaybetmenin verdiği derin hüzün ile onu daha iyi anlamamızın önemini bilmemiz gereken bir gün. Atatürk’ün hayatını, ilkelerini ve bizden yapmamızı istediği şeyleri uygulamak birinci vazifemizdir. Birçok ülke de Atatürk devrimlerini örnek almışlardır kendilerine.

                  Atatürk’ü anarken onun asker ve sivil kadrolarını da hep birlikte anmalıyız. “İsmet İnönü, Mareşal Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Fahrettin Altay, Asım Gündüz, Kazım Özalp, Kılıç Ali, Ali Çetinkaya ve isimli isimsiz, daha nice kahramanlar...” Atatürk'ü anmak, onları da anmaktır. Allah hepsine rahmet eylesin. Nur içinde yatsınlar.

                  10 Kasım’ı, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni bizlere emanet ettiği bir gün olarak düşünmeliyiz. Ülkemizi daha da ileriye götürebilmek adına neler yapılabileceğinin anlatılacağı bir gün olarak görmeliyiz. Yine Atatürk’ün kendisi ile ilgili söylediği güzel sözlerinden bazılarını paylaşacağım sizlere:

                  “İki Mustafa Kemal var. Biri ben, fert olan, fani olan Mustafa Kemal. İkinci Mustafa Kemal'den ise ancak "Biz" diye bahsedebilirim. Yani sizler, çalışan köylü, uyanık, münevver, milliyetperver vatandaşlar... İşte o Mustafa Kemal ölmez.”

                  “Çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydı, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım.”

                  “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.”

                  “Ben diktatör değilim. Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar, evet bu doğrudur. Benim arzu edip de yapamayacağım bir şey yoktur. Çünkü ben zoraki ve insafsızca hareket etmesini bilmem. Bence diktatörlük, diğerlerini râm edendir. Ben kalpleri kırarak değil, kazanarak hükmetmek isterim.”

                  “Ben istese idim derhâl askerî bir diktatörlük kurardım ve memleketi öyle idareye kalkışırdım. Fakat ben istedim ki, milletim için modern bir devlet kurayım.”

                  Ne güzel anlatmış sözlerinde kendisini Atatürk. Bir yazımın daha sonlarına geldim.  Ulusal Egemenliğimizi bizlere sağlayan Atatürk’ü her 10 Kasım’da daha iyi anlamak ve anlatmak hepimizin görevi. Onu anlatmak sayfalara sığmaz.  Atatürk’ü ölümünün 83. Yıl dönümünde saygı duruşu ve İstiklal Marşı’mız ile yad edelim. İmkânlar dahilinde Anıtkabir’i ziyaret edelim. Şehitlerimizin kanıyla sulanan vatanımızın karış karış toprağına ve bayrağımıza sahip çıkalım. Kutsal vatanımıza göz diken tüm düşmanlarımıza karşı her daim tetikte bulunalım. Atatürk gibi bir devlet adamı, değil Türkiye'den, dünya ülkelerinin herhangi birinden de henüz çıkmadı ve çıkmayacak. Atatürk’ün ve bu uğurda canlarını veren tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun. Saygıyla ve rahmetle anıyorum. “Ne mutlu Türk’üm diyene!”

AYŞE FİLİZ GÖKDEMİR ÖZARSLAN

14.10.2021


Yazarın Diğer Yazıları
FACEBOOK İLE BAĞLAN