YAVAŞ ÇALIŞAN METABOLİZMANIN 6 İŞARETİ , METABOLİZMANIZ HAKKINDA NE BİLİYORSUNUZ ?
Defalarca diyet girişiminde bulunup her seferinde başarısız olmak yada gram gram kilo vermek çok sinir bozucu geliyor kulağa öyle değil mi? En iyi diyet ve sıkı egzersizlere rağmen hala aynı kiloda çakılıp kalmak canımızı sıkabilir ama bunun nedenine odaklanmak yerine panik yapıp bütün çabamızı boşa çıkarabiliyoruz . Yavaş çalışan bir metabolizma , yavaş kilo vermenizin sorumlusu olabilir. İlk olarak, işleri hızlandırmaya çalışmadan önce yavaş bir metabolizmanın belirtilerini tespit edebilmeniz gerekir. Yavaş bir metabolizmanız olup olmadığını nasıl anlayabileceğinize bakalım. Ayrıca metabolizmayı nasıl dengeleyeceğinize dair ipuçlarını da sizinle paylaşacağım .
Yavaş Metabolizmanın 6 İşareti: Ne Bilmeliyiz ?
Yavaş çalışan bir metabolizmanız olup olmadığını anlamak, metabolizmanızı düzeltmenin ilk adımıdır. Yavaş çalışan metabolizmanın belirtileri arasında kilo alımı, yorgunluk, kilo vermede güçlük, depresyon, sık tekrarlayan baş ağrıları, kuru cilt, kırılgan tırnaklar ve saç dökülmesi gösterilebilir .
1.Kolay Kilo Almak
Temiz ve sağlıklı beslenmenize, kalori alımınızı izlemenize ve egzersiz yapmanıza rağmen tartıdaki rakamların yükselmeye devam ettiğini fark ederseniz, metabolizmanızda bir sorun olabilir. Açıklanamayan kilo alımı hormonlara ya da doğrudan hipotiroidizme bağlı olabilir.
Tiroid beziniz, vücut fonksiyonlarını düzenlemeye yardımcı olan tiroid hormonları üretir. Tiroid hormonları metabolik dengenin korunması için önemlidir. Hipotiroidizmde, tiroid bezinizin hormon üretimi baskılanır. Hipotiroidizm, vücudunuzun metabolik hızını yavaşlatarak kilo almanıza neden olabilir. Vitamin ve mineral eksikliği de metabolizmanızı yavaşlatabilir ve kilo almanıza neden olabilir.
Bununla birlikte, kilo alımınız için yavaş metabolizmanızı suçlamadan önce işleri doğru yaptığınızdan emin olmanız önemlidir. Ayrıca düşündüğünüzden daha fazla yediğiniz için kilo alıyor olabilirsiniz. Atıştırmalıklar da dahil olmak üzere her gün yediklerinizi not edin ve spor salonuna başlayın. Kilo almaya devam ederseniz, bunu doktorunuzla paylaşmalısınız.
2. Zor Kilo Vermek
Her hafta spor salonunda yoğun egzersiz yapıp ciddi efor sarfedip genede kilo veremiyor musunuz? Burada metabolizmanızın bir etkisi olabilir. Sağlıklı beslenmeyi de vücut yağınızda bir değişiklik olmadan rutininize eklediyseniz, yeni bir şeyler denemeniz gerekir. Yavaş bir metabolizma, yağ yakmayı ve kilo vermeyi inanılmaz derecede zorlaştırabilir. Neredeyse tüm çabalarınız boşunaymış gibi hissedebilirsiniz.
Kilo verme sorunlarınız yavaş metabolizmanızdan kaynaklanıyor olabilir. Metabolizma hızınızı normale döndürmenin bir yolunu bulmak, vücudunuzun daha hızlı kilo verebilmeniz için kalori yakmasını sağlar.
3. Sürekli yorgun hissetmek
Yorgunluk, özellikle yoğun bir günün ardından normaldir. Bununla birlikte, temel faaliyetler için enerjiyi bulamıyorsanız, metabolizmanızda bir problem olabilir. Yavaş çalışan bir metabolizma, gün boyunca yorgun ve halsiz tükenmiş gibi hissetmenizi sağlayacaktır.
Ancak yavaş çalışan metabolizma sizi sürekli yorgun hissettiren tek şey değildir. Yanlış ve yetersiz beslenme, özellikle doğru vitamin ve mineralleri almıyorsanız, sizi sürekli yorgun bırakabilir. Diyetiniz günlük aktivitelerinize yardımcı olmak için yeterli kalori içermelidir. Kilo vermeye çalışıyor olsanız bile diyetinizde mikro besinler de alıyor olmalısınız. Bu vitaminler ve mineraller doğrudan enerji sağlamazlar ancak bazı mikro besinler, gıdalarınızda depolanan enerjinin kilidini açmak için gereklidir. Diyetinizin vücudunuzun beslenme ihtiyaçlarını karşılaması için farklı gıda sınıfları içerdiğinden emin olun.
4.Kuru Cilt, Kırılgan Tırnaklar ve Saç Dökülmesi
Tiroid bezinizle ilgili sorunlar cildinizi, tırnaklarınızı ve saçınızı etkileyebilir. Cildiniz parlaklığını kaybedebilir ve kuru veya çatlamış görünebilir. Tırnaklarınız ve saçlarınız da tiroid hormonlarınızdaki problemlerden dolayı kırılgan hale gelebilir.
Diyetiniz ayrıca cildinizin, saçınızın ve tırnaklarınızın görünümünü de etkileyebilir. Diyetinizdeki protein, vücudunuzun cildinizi, tırnaklarınızı ve saçınızı oluşturan kolajen ve keratin oluşturmasına yardımcı olacaktır. Mikro besinler sağlıklı cilt, saç ve tırnaklar için de önemlidir.
5.Sürekli Baş Ağrısı
Sürekli baş ağrısı , hipotiroidizme bağlı olabilir. Tiroid beziniz vücudunuzun metabolik hızını kontrol eder. Yani tiroid hormonlarınız dengede olmadığında metabolizmanız da dengesi bozulur.
Sık sık baş ağrısı ve ani ağrı hissi yaşıyorsanız, metabolizmanızın sorumlu olup olmadığını belirlemek için doktorunuza görmelisiniz.
6.Depresyon
Bağırsaklarınız, duygu ve ruh halinizde büyük rol oynar. Araştırmalar , bağırsak sağlığınızın ruh halinizi etkileyebileceğini ve depresyonla bağlantılı olduğunu gösteriyor. Düşük tiroid hormon seviyeleri de depresyonla ilişkili olabilir .
Bu nedenle, ruh halinizle ilgili sorunlarınız varsa, tiroid hormonlarınızı iyileştirmek, ruh halinizi iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Metabolizmanızı Neler Etkiler?
Metabolizma, vücudunuzda her zaman meydana gelen tüm kimyasal reaksiyonlardır. Bu süreçler, büyük moleküller oluşturmayı veya daha büyük molekülleri daha küçük birimlere ayırmayı içerebilir. Vücudunuzdaki metabolik süreçler arasında solunum, sindirim, hücre onarımı vb. Uyurken olduğu gibi aktif olmasanız bile bu metabolik faaliyetler sizin bilginiz dışında ilerler. Bu faaliyetler genellikle bir enerji kaynağı gerektirir. Enerji, tükettiğiniz kalorilerden ve yağ depolarının parçalanmasından gelir.
Yavaş çalışan bir metabolizma, daha az enerji kullandığınız anlamına gelir. Cinsiyetiniz, yaşınız, vücut ölçünüz, adet döngüsü, vücut ısınız ve genleriniz gibi birçok faktör vücudunuzun metabolik hızını etkiler. Bazı şok diyetlerle de metabolizmanız daha da yavaşlar.
Metabolizmayı Dengelemenin Yolları
Metabolizmanızı daha iyi çalıştırmanın ve dengelemenin birkaç yolu var ;
Fiziksel aktivite
Egzersiz yapmak metabolizma hızınızı hızlandırır, böylece yağ depolarınızdan gelen enerjiyi kullanırsınız. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), haftalık olarak 150 – 300 dakikaya kadar, orta ila yüksek yoğunlukta egzersiz yapılmasını önermektedir. Bu kadar egzersiz yapmıyorsanız, en azından arttırmayı düşünün. Fiziksel aktivite, kalori yakmanıza ve kalbinizi de formda tutmanıza yardımcı olur.
Kas kütlesi oluşturmak metabolizmanız için de harikadır, bu nedenle rutininize kuvvet antrenmanı ve direnç antrenmanı ekleyin.
Uygun diyet
Vücudunuz ihtiyacı olan besinleri alıyor mu? Şok diyetler, vücudunuzu doğru beslenmeden mahrum bırakıyor ve metabolizmanızı yavaşlatıyor olabilir. Bir sonraki moda diyete atlamak yerine, mevcut diyetinizi inceleyin. Vücudunuza doğru makro ve mikro besinleri karşılıyor mu? Sağlıklı kilo verme ve metabolizma icin buna dikkat etmeniz gerekiyor .
Yeterli su
Gün boyunca yeterince su içmek metabolizma hızınızı artırmaya katkıda bulunabilir. Bir çalışma, 500 ml'ye kadar su içmenin deneklerdeki metabolizma hızını %30'a kadar artırdığını bulmuştur.
Su içmek kilo kaybını teşvik etmede çok önemli bir faktördür. Yani, günde 2,5 ila 3 litre kadar su içmiyorsanız, su şişenizi en iyi arkadaşınız haline getirmenin şimdi tam zamanı.
Takviyeler
Diyet takviyeleri metabolizmanızı artırmanıza yardımcı olabilir. Vücudunuzun uygun metabolik süreçler için ihtiyaç duyduğu ekstra vitamin ve mineralleri sağlayabilirler. Doğru takviyeler, vücudunuzun metabolizmasını yavaşlatan sindirim bozukluklarının giderilmesine de yardımcı olabilir.
Ancak sindirim bozukluklarınız için doğru takviyeleri seçmeden önce, bir dolandırıcılığa düşmemek için araştırmanızı doğru yapın. Takviyeleri kullanmaya başlamadan önce sağlık uzmanınızla konuşmayı unutmayın.
Özetle ;
Yavaş bir metabolizma, kilo verme çabalarınızı zaman kaybı gibi gösterebilir. Hipotiroidizm, genetik, yaş ve kötü beslenme daha yavaş metabolizmaya neden olabilir. Yavaş bir metabolizmaya sahip olduğunuzun işaretleri arasında kilo alımı, kilo vermede zorluk, sık baş ağrısı, depresyon, yorgunluk, kuru cilt, kırılgan tırnaklar ve saç dökülmesi yer alır.
Herseye rağmen olumsuz düşünmeyin ve yapılması gerekenleri yapıp metabolizmanızı canlandırın . Metabolizma hızınızı su içerek, sağlıklı bir diyete başlayarak, egzersiz yaparak, takviyeleri deneyerek ve doktorunuza danışarak artırabilirsiniz.
