HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

A. Filiz Gökdemir Özarslan

MUTLU OLMAK SİZE BAĞLI

Magazinizmir

Merhabalar güzel insanlar bir yazımla yine sizlerle olmak mutluluğun en güzeli. Sevgi ve saygılarımla selamlıyorum her birinizi. Bugün konu başlığımız çok güzel, isminden de anlaşıldığı gibi “mutluluk” olacak. Hepimizin her an ihtiyacı olan ve ömür boyu bıkmadan ihtiyaç duyduğumuz en güzel duygudur bence.

                  Haydi gelin sizlerle bugün mutluluk sarhoşu olalım yazımı okurken. Zaten sıkıntılı günler yaşıyoruz malum korona virüsünden dolayı. Biraz bu olumsuzluklardan uzaklaştırmak istiyorum sizleri. Yazılarım hep mutlu etmek adına olacak öncelikle. Yapı olarak da çevremdeki insanları mutlu etmeyi çok severim. Hani ben mutsuz olsam bile inanın böyleyim. Polyannacı ruhum hep ağır basar çünkü. Şu yalan dünyada birazcık mutlu olalım öyle değil mi?

                  Çok göreceli bir kavramdır “mutluluk.” Her insana göre değişir mutlu olmanın yolları. Mesela küçük bir bebeği mutlu eden şey karnının doyması ve altının temiz olmasıdır. Dünyadan bir haber çünkü daha olumsuzlukların farkında bile değildir. Küçük bir çocuk için mutluluk, anne ve babasının hep yanında olmasıdır öncelikle. Onları kaybetmekten çok korkar çünkü. Hatta rüyalarına bile girer. Anne ve babası yanında olan çocuk her daim kendini güven içinde hisseder. Fakat ne yazık ki bazı çocuklarımız ilahi takdir diyoruz, annesini ve babasını onların ilgisi ve sevgisine ihtiyacı varken çok küçük yaşta kaybediyor. Bu çok acı gerçekten, ileride ise duygusal travmalara yol açıyor bu durum hatta. Kaderin önüne geçilmiyor maalesef.

                  Bazen bir uçurtma mutlu eder güzel çocukları, kız çocukları ve erkek çocukları için güzel oyuncaklar, o kadar minik şeyler onları mutlu edebilir yani. Çocuk olmak çok güzel bir mutluluk bence. Fakat en önemlisi sevgi ve ilgidir aslında. Mutlu olmanın tek yoludur. Sevgisizlik ve ilgisizlik mutsuzluğa sürükler herkesi. “Demek ki her şeyin anahtarı yine sevgiymiş güzel insanlar.”

                  Bazen de mutlu etmek için gitmek gerekir. Yani mutluluk çok farklı bir duygu gerçekten. “Mutluluk, onun gerçekleşmesi için yapılan her türlü eylemdir bence.” AŞK İÇİN şiirimde buyurunuz ilk kıta da neler demişim:

                  Üzmemek için gitmeyi bilmeli

                  Gerektiğinde uğrunda ölmeli

                  Gözyaşlarını şefkatle silmeli

                  Mutlu olmak için sever her yürek

                  Rüzgârlar estikçe mis kokun gerek

 

                  Mutlu etmek için her türlü fedakârlık yapılabilir yani dostlar. Sevdiklerimize kolaylıklar sağlamalıyız ve omuzlarındaki yükü her daim almalıyız. Bu da benim prensibim böyle düşünüyorum mutlu etmek için çünkü. “Her şey bizim elimizde bu hayatı içimize zehredip yaşamak veya en küçük şeylerden mutlu olup huzur içinde yaşamak.” Tercih sizin. Bakış açınıza bakıyor biraz da.

                  Hayatın ne kadar kısa ve gelip geçici olduğunun farkına varan herkes mutlu olmayı tercih eder bence. Çünkü her gün ömürden eksiliyor ve geriye dönmenin mümkünü yok. Anı yaşayın, günü yakalayın anlamında sosyal medyada çok kullandığımız bir kelime vardır hani “Carpe Diem”. Yaklaşık olarak Milattan 23 yıl kadar önce dile getirilmiş olan Carpe Diem, Latin Edebiyatının önemli ozanlarından biri olan Horatius’un bir dizesinde geçmektedir. Dizelerin açıklaması şöyledir: “Günü yaşa; yarına mümkün olduğunca az güven.”

                  Bizleri mutlu eden şeyler çok çeşitlidir mesela bir deniz kenarı, sahilde yürümek, orman içinde kamp yapmak, dağlara çıkmak, film izlemek, kitap okumak, şarkı söylemek, şiir yazmak, şu an yaptığım gibi köşe yazısı yazmak belki, resim çizmek, bir hayalinizi gerçekleştirmek, fotoğraf çekmek gibi o kadar çok ki. Mesleğinize göre bu durumlar daha da çoğalır. Öğretmenseniz öğrenmeye açık olan öğrencilere ders vermek sizi çok mutlu eder mesela. Doktorlar hastalarını iyileştirince mutlu olurlar. Anne ve babalar evlatlarının güzel günlerini görünce mutlu olurlar. O kadar çok sebep var ki mutlu olmak için. Bulmak isteyene sınırsız bir duygu…

                  Mutluluk üzerine sanatçımız Ferdi Özbeğen güzel bir şarkı söylerdi. Nurlarda uyusun inşallah. Buyurunuz birlikte söyleyelim mi?

                  Mutluluğa giden yolda seninle

                  Yürümek ne güzelmiş, güçlü ve mağrur

                  İyi günde, kötü günde hep el ele birlikte

                  Sonsuza kadar hep böyle beraberiz

 

                  Yine sanatçımız Ümit Besen’den dinlediğimiz güzel bir şarkıda da mutluluk şöyle geçer:

                  Hatırladın mı eskiden? Geçmişteki günlerde

                  Akşamları beklerdim, sen okuldan dönerken

 

                  El ele yürürdük, evinizin yoluna

                  Şarkılar fısıldardın, gülümseyerek bana

 

                  Bitmesin derdik bu yol, yağmurda ıslanırken

                  Geceler bile gündüzdü, ikimiz beraberken

                 

                  Mutluluklar benden sana, beraber olmasak da

                  Her yağmurlu akşamda, yürürüm aynı yolda….

 

                  Hızlı, hareketli müzikler de mutlu edip enerji verir bazen hepimize. Mesela oyun havaları, türküler istem dışı oynatır bizleri. Yerli, yabancı pop müzikleri, sanat müziği, klasik müzikler ruh halimize göre mutluluk verir hep dinlerken.  Bazen de güzel bir slow müzik ile yapılan romantik dans mutlu eder seven çiftleri. Müziğin rolü çoktur yani mutluluk adına. Antik Yunan Filozofu “Sokrates” ne güzel söylemiş “Müzik ruhun gıdasıdır.” Diye. Sadece ruhun değil, bedenin de gıdası gerçekten. Yüzyıllar önce tedavilerde ve terapilerde müzik kullanılmış. Benim mutfağımda her daim radyom açıktır. Evde ailemin bireyleri olmadığı zamanlarda şarkılar hep ses olur bana. Yarenlik yapıyor bir bakıma da.

                  Evlerimizde beslediğimiz evcil hayvanların verdiği huzur da mutluluğa giden en güzel yol öyle değil mi? Onların sıcaklığı tarifsiz bir duygu. Uçan kuştan tutun da yağan yağmurdan, doğan güneşten her şeyden mutlu olabiliriz yeter ki görebilelim ve farkına varabilelim. Aldığımız nefes bile sağlıklı olmak adına en büyük mutluluk bence. Şükretmek gerek hayatın bize sunduğu mucizelere. Düşünün bazen doğuştan ya da sonradan engelli olan çok insan var. Her insanın başına da sonradan gelebilir ayrıca Allah korusun. Gözü görmeyen birinin yerine kendinizi iki dakika koyup empati yapın lütfen. Işıkları beş dakika kapatın bir gece. O karanlıkta arayın eşyalarınızı ve gün içinde yaptığınız şeyleri yapmaya çalışın. Ne kadar zor bir durum öyle değil mi? Mutlu olmak için bir sebebiniz varmış bakın çünkü siz görebiliyorsunuz. Kulağı duymayan ve konuşamayan bir insanı düşünün şimdi de. Sadece sizi görebiliyor fakat konuştuklarınızı anlayamıyor, cevapta veremiyor. Ne kadar üzücü bir şey değil mi? İşte size mutlu olmak adına bir sebep daha çünkü siz duyabiliyor ve konuşabiliyorsunuz. Çok şükür demeliyiz halimize güzel insanlar.

                  Bugün de bir yazımın daha sonlarına geldim yine hiç istemeden. “Mutlu olmak size bağlı” dedik hep birlikte. Formülü de anahtarı da siz de yani. Güzel olan şeyleri kaçırmayalım olur mu? Bizi mutlu edecek ne varsa peşinden gidelim. Aksilikler her daim olabilir, yeter ki yılmayalım. Her zorlukla birlikte bir kolaylık var der yüce Allah’ın Kelâmı “İnşirah suresinde.” Bir başka yazımda sizlerle tekrar birlikte olmak dileklerimle. Hoş kalın, hoşça kalın güzel insanlar. Selamlar, sevgiler ve saygılar.

 

AYŞE FİLİZ GÖKDEMİR ÖZARSLAN

ADANA 21.12.2021

 

                 

                 


Yazarın Diğer Yazıları
FACEBOOK İLE BAĞLAN