HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

İkbal Kaya

NE DUYMAK İSTERSİN?

Magazinizmir

Bu satırları okumaya başladığınız andan itibaren size bir önerim var.

Olumsuz haberlere, felaket senaryolarına, her şeye umutsuz bakan seslere kulaklarınızı tıkayın.

Kulaklarınızın duyduğu her şeyi filtreleyin.

Ve yarına umutla bakan insanların sesini duyup onlarla birlikte olun.

Güzel şeyler duymak için gayret gösterin.

Birileri sizi eleştiren, yargılayan sözlerle karşınıza çıkarsa, tıkayın kulaklarınızı.

Hatta uzaklaşın yanından.

İyilikten, güzellikten, sevgiden, şükürden bahsedenlerin sesi olsun etrafınızda.

Ve kulaklarınızı iyice açın onlara.

Kendi kendimize yaptığımız olumsuz içsel konuşmalarımızdan da koruyalım kendimizi.

Şöyle bir bakın kendinize…

Geçmişinizi hatırladığınızda ne çok şikayet ettiğinizi ve ‘keşke’lerinizin olduğunun farkında mısınız?

Bugününüze baktığınızda artık memnuniyetsizliğinizden sıkılmadınız mı?

Bugün güzel bir başlangıç yapın.

İyi, güzel düşünceyi dile getiren kendi sesinizi duyun bugün, onun sesini açın.

Bugün niyetiniz, yaşayacaklarınızdan, duyduğunuz sözlerden memnun kalmak ve memnuniyetinizi ifade etmek olsun.

Sizlerle 8 yaşındaki kızımla yaşadığım bir şey paylaşmak istiyorum.

Geçenlerde bir akşam evde yemek kalmamış, canım da yemek yapmak istemiyor.

Eşim de “Dışarıdan söyleyelim” dedi.

Kızım hemen, “Ben köfte isterim” karşılığını verdi.

Sipariş geldiğinde kızım köfteleri öyle iştahla ve keyifle yedi ki, her lokmasının arasında, “Anne bu köfteyi kim yaptı, çok güzel olmuş, ellerine sağlık” dedi.

Ben de “Annem dışarıdan söyledik” diye yanıtladım.

Kızım, “Çok güzel yapmış bayıldım” diyerek bir çırpıda yemeğini bitirdi.

Ve dedi ki, “Anne köfteyi yapan abiyi arayıp ellerine sağlık diyelim mi?”

Önce çok şaşırdım, sonrasında da duygulandım.

Hemen elim telefona gitti, aradım ve kızıma uzattım.

O sımsıcak cıvıldayan sesiyle, “Bu köfteyi kim yaptı? Bayıldım, çok güzel olmuş ellerinize sağlık” dedi.

Telefonun diğer ucundaki çocuk şaşkınlık içinde kaldı.

Ne diyeceğini bilemedi, bocaladı bir süre.

Sonra telefonu ben aldım.

Çocuk, “İlk defa böyle bir teşekkürle karşılaşıyorum ve şu an o kadar ihtiyacım vardı ki. Her şey ters gidiyordu. Canım burnumda sipariş yetiştirmeye uğraşırken kızınız beni şevkle çalışmak için yeniden motive etti. Çok çok teşekkür ederim” dedi.

İnanın, yüzündeki gülümsemeyi ve aydınlanmayı hissedebiliyordum.

Bir düşünün…

Belki de o yoğunluğun içinde çalışırken kendi kendine söyleniyordu:

“Neden bu işi yapıyorum, ne yapsam kimse memnun olmuyor, işten çıkamam da paraya da ihtiyacım var.”

Olumsuz ve çaresiz duygu ve düşünceler içindeyken biri size ışığı gösteriyor.

“İyi ki buradasın, iyi ki varsın” diyor ve teşekkür ediyor.

Yaptığın işin ne kadar önemli ve değerli olduğunu hissettiriyor.

O kişi için bir anda her şey anlam buluyor.

Bu kadar basitti işte.

Teşekkür, şükran ve güzel sözler hepimize iyi geliyor.

Ve mutluluk, şükür, teşekkür zinciri oluşturuyor.

Bu zincirin bir halkası olup birbirimize bağlanabiliriz ve bu çok kolay.

Şimdi bunu başlatmaya ne dersin?

Bugün birinde kendisini iyi hissetmesi için ne yaparsın ne söylersin?

Kendin için kendine iyi dileklerde bulunsan, takdir etsen ne yaparsın?

Ve ben söylüyorum şimdi sana sevgili okurum.

“Her şey yolunda, güvendesin.”


Yazarın Diğer Yazıları
FACEBOOK İLE BAĞLAN