Merhabalar güzel insanlar. Bir yazımla daha sizlerle olmak çok güzel. Her birinizi ayrı ayrı sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Kış geldi ve çattı iyice. Beklenen ilk karlar da yağdı güzel ülkemin bazı şehirlerine. Ne mutlu eder bizi o tertemiz bembeyaz saflıkta yağan kar taneleri. Benim yaşadığım şehirde kar yağma ihtimali çok düşüktür. Hep hasretiz biz Adana’da çünkü karlara. Fakat yine de çok şanslıyız, görmek istediğimizde Toros Dağları’nın eteğine çıkıyoruz özlem gidermeye.
Hani eskiden bir kar yağsa da okullar tatil olsa derdi küçük çocuklar. Sanki o dilekleri tuttu güzel yavrularımızın. Okullar yağan karlardan dolayı bazı illerde tatil edildi. Tadını çıkartıyorlar ne güzel kuzucuklar. Zaten yarı yıl tatili de girdi şimdi hemen ardından. En azından bir nebze mutlu etti çocukları ve büyükleri karlar. Elbette ani kar yağışı birçok yolların da kapanmasına neden oldu. Çok vatandaşımız yollarda mahsur kaldılar. Karın yağması çocukları ve büyükleri sevindirse de günlük yaşantımızı çoğu sektörde olumsuz etkiledi. Birçok köy de elektrik direkleri ve telleri devrildi. Hastalar zor ulaştırıldı köylerden. Araçlar zincirleme kazalara neden oldu. Afet durumuna gelince bu doğa olayları çok zor oluyor hepimiz adına.
Yağan kar beyaz manto gibi ne güzel örter doğayı. O saf temizlik huzur verir baktıkça. Hele dağ evinde, köyde iseniz değmeyin keyfinize. Ben çok severim köyde lapa lapa kar yağarken ve odun sobası da gürül gürül yanarken camdan izlemeyi. Kim sevmez ki öyle değil mi?
Şöyle arkanıza yaslanıp bir düşünün şehrin gürültüsünden uzakta bir köy evindesiniz. Biraz sıkıntılarınızdan uzaklaştırmak istiyorum sizi. Hayali bile güzel bence. Gerçekleştirebilirsek daha da güzel. Yine günlerden bir gün okul tatilinde ailecek köydeyiz. Kayınvalidemlerin köy evine kışın gittiğimizde hep kar yağsa da görsek diye beklerdim. Toros Dağları’nın eteğinde yeşillikler içinde muhteşem bir köy. Sadece kuş seslerini duyarsınız. Sessiz sakin ve çok huzurlu bir köydür. Tabi ki sabah öten horozun sesi ile uyanmakta çok başka. Tavukları etrafına alıp köyü tavafa çıkar bizim horoz sanki…Sabah gözleri boncuk gibi bakan tekir kediler tahta kapıyı açar açmaz karşınızda…Kimisi mutfakta yanan ocaklık önünde post üzerinde uyumuş kalmış, kimi ise dışarıda ayazda donmuş kalmış zavallıcık. Koyunlar, keçiler, inekler evin altında ahırda… Sabah sobanın üzerinde pişen demini almış güzel bir çay. Akşamdan kayınvalidemin mayaladığı hamurlar ile yaptığımız saçta börekler. Kuzine sobanın içinde pişen çörekler mis gibi kokar, sıcak sıcak üzerine evde yapılmış köy tereyağını da sürdünüz mü daha ne istenir ki. Benim tercihim onun da üzerine doğal petekli bal oh mis mis…Köy yumurtaları da haşlanmış, isteyene de tereyağında tavada kırılmış…Bir de pilli radyoyu açınca “Kar yağar kar üstüne” türküsü çıkmaz mı? Keyfin karesi…
Dışarıda lapa lapa kar yağıyor onu izlerken de radyo da bu türkünün çıkması çok muhteşem. Çok sevdiğim türküdür. Yine birlikte mırıldanalım mı? Buyurunuz:
Kar yağar kar üstüne
Derdim var dert üstüne
Cellat boynumu vursa
Yar sevmem yar üstüne
Amman ey amman ey
Halım yaman ey
Seni gelin getirem
Arpa buğday zaman ey
Kar yağar ayazlanır
Gün doğar beyazlanır
Ben yârimi görmezsem
Şu gönlüm marazlanır
Amman ey amman ey
Halım yaman ey
Seni gelin getirem
Arpa buğday zaman ey
Sizlerle söylemek çok güzeldi. Üstüne közde kahve içilmez mi hiç. Bir yanda oda da kuzineli soba yanıyor üzerinde ibrikte sular ısınıyor. Mutfakta da ocaklık yani onun modern adı şehir evlerindeki şömine içinde kor ateş kızıl kızıl göz kırpıyor adeta. Kürekle şöyle közden çekersiniz biraz kenara bakır cezveyi de üstüne koyup kahveyi yavaş yavaş köpürtürsünüz. Kokusu geldi bile öyle değil mi?
Biz büyükler kahvemizi içerken çocukları içeride tutmak ne mümkün. Evin önünde harman denilen düzlük bembeyaz kar içinde. Köknar ağaçlarının üzeri kardan ağırlaşmış dallarını eğmiş adeta…
Beresini, eldivenini giyen çocuklar koşarak, harmana atıyorlar kendilerini, sevinç naraları atıp yuvarlanıyorlar. Kar topu atıyorlar birbirlerine. Hele benim çocuklarım şehirden böylesine güzel cennet köye gelmiş hem de sıcak Çukurova’dan. Bize seslenirler hemen harmandan; anne! Baba! Hadi siz de gelin! Gelirken havuç, kömür bir de bere ile atkı da getirin diye… Kar görünce hepimiz çocuklar gibiyiz ailecek…Karlar yuvarlanır top şeklinde büyütülür ve kardan adamlar yapılırdı. Ne güzel günlerdi o günler…Şimdi tekrar çocuklarımın o küçüklük hallerine dönmek çok isterdim. “Karlar düşer” ve siz o muhteşem karlar düşer şarkısını söyleyerek kardan adam yaparsınız.
Köyde ailemle karlı geçen o eski günlerimizi anlatmaya çalıştım bugün sizlere. İnanıyorum hepinizin gözünün önünde canlandı tek tek her şey film şeridi gibi…Hepimizin özlem duyduğu şeyler çünkü…Her güzelliğin bir sonu vardır elbette dönüş vakti gelince o güzel beyaz karları bırakmak çok zor gelirdi. Fakat okul tatili bitmişti artık. Hayat bir şekilde devam etmek zorundaydı. Biz yollara düşerdik yine sıcak Adana’mıza…Yolda giderken ben hep Nilüfer’in kasetini dinlerdim. O yıllarda kaset ve cd dinleniyordu araba teyplerinde…Flaş bellekli teyplerde yetişti ardından…Nilüfer olunca da o güzel meşhur şarkıları dinlenmez mi? Birlikte söyleye söyleye yola devam ederdik. “Her yerde kar var” ve “kar taneleri” şarkılarını başa alıp alıp dinlerdik. Şimdi de sizlerle söyleyelim mi? Buyurunuz:
Her yerde kar var, kalbim senin bu gece
Her yerde kar var kalbim senin bu gece
Belki gelirsin sen bakarken pencereden
Gözler yalnız özler, karda senden izler
Yürümek karda zordur
Gelirsen bak aşk budur
Dönsen köşeden şöyle
Şarkı söylerim böyle
Lay-la-lay-lay, la-lay-lay, la-lay-lay
Diğer şarkı da şöyle yine birlikte mırıldanalım mı?
Alıcı kuşlar gibi
Başımın üstünde dönüp durmayın
Alıcı kuşlar gibi
Başımın üstünde dönüp durmayın
Kol kola girip yalnızlığımı
Vurmayın yüzüme kar taneleri
Kol kola girip yalnızlığımı
Vurmayın yüzüme kar taneleri
Özledim hem de çok özledim
Ezberledim beklemeyi
Özledim hem de çok özledim
Ezberledim beklemeyi
Yollar benim umudumdur
Yolları kapatmayın
Yağmayın yollarıma
Durun kar taneleri
Bugün de yine bir yazımın daha sonlarına geldim hiç istemeden. Biraz eski günlere gittik sizlerle. Karlar düşer diyerek güzel günleri yad ettik. Köyde kar yağmasını izlemenin güzelliklerine değindik. Şarkılar söyledik birlikte. Bugünlerde sıkıntılı virüs günlerinde yağan karlar bir nebze mutlu etti bizleri. Eski günleri hatırlattı. Dilerim karın o güzel beyaz rengi gibi tertemiz olur dünyamız. Korona virüsünden bir an önce kurtuluruz inşallah. Kar ile ilgili anılar bitmez elbette başka bir yazımda Muğla’da kar serüvenlerimi paylaşırım sizlerle daha sonra inşallah. Tekrar görüşmek üzere hoş kalın hoşça kalın güzel insanlar. Selam, sevgi ve sayılarımla.
AYŞE FİLİZ GÖKDEMİR ÖZARSLAN
ADANA