Okul hayatlarının henüz başlamadığı 5-6 yaşlarından itibaren her Türk çocuğu Ata'sının adını ezber etmiştir. Atatürk her Türk çocuğunun başkomutanı olarak hayatının içinde yer alır. Ulu Önder Atatürk milletimizin kurucusu olmakla beraber aslında adını, başarılarını tüm dünyaya yazdırmış, örnek alınmış bir lider. Hayatı, askerlik yılları, insanlığı, vatan sevgisi, liderliği kısacası üstün vasıfları; ilkeleri, inkılapları ve yaptıklarıyla zaten Atatürk kocaman gerçek bir tarih, geçmişimiz ve gelecektir. Türk milleti için bu değişmez bir gerçektir Bunca yıllar içinde okul sıralarında başlayan Atatürk'e dair kompozisyonlarım, şiirlerim ve gazetecilik hayatımda yazdığım pek çok köşe yazım var. Ancak şunu biliyorum ki ne kadar yazsak, anlatsak kifayetsiz kalacak... Ve bazen de diyorum ki sözcüklerin yetmeyeceği, zaten ruhumuzda
yaşattığımız, adını ezber ettiğimiz, her andığımızda içimizi titreten Atatürk'ü anlatmaya gerek var mı?
Anlamak, yolundan gitmek ve o masmavi gözlerini hiç unutmamak tek gerçeğimiz değil mi zaten?
Mustafa Kemal Atatürk demek koca bir millet, yüzlerce savaş ve o savaşların ardında doğan bir güneş demek....Atamı saygıyla anıyor, içinde maneviyat, insanlık ve dersler bırakan birkaç hatırayı paylaşmak istiyorum:
ASKERLE GÜREŞ
Bir gezisinde, Kolordu binasının kapısında aslan yapılı bir Mehmetçik gördü. Çağırdı ve güler yüzle sordu:
— Sen güreş bilir misin?
Yanındakilerden en kuvvetli görünenlerle Mehmetçiği güreştirdi. Genç asker her
zaman üstün geliyordu. Çok neşelendi, ayağa fırladı.
Ceketini çıkarıp Mehmet'e ense tuttu:
— Haydi, bir de benimle güreş!
Katıksız ve temiz Anadolu çocuğu Ata'sının yüzüne hayranlıkla baktı:
—“Atam," dedi. "Senin sırtını yedi düvel yere getiremedi. Bir Mehmet mi bu işi başarır?"
Gözleri doldu ve ağlamamak için gülmeye çalıştı.
Tahsin UZER / Kaynak: Millet Dergisi, 1946.
KAHRAMAN TÜRK KADINI
17 Mart 1923 Tarsus:
Mustafa Kemal İstasyon'dan şehre doğru, bir süre yaya olarak yürüdü. O'nu görmek için sabahtan itibaren yolları dolduran Tarsusluların arasından neşe ile selamlar vererek, ilerledi. O sırada ansızın bir olayla karşılaştı.
Milli Mücadele'deki çete giysili bir kadın,
Atatürk'ün yolunu keserek ayağına kapandı. Gözyaşlarıyla şöyle haykırıyordu:
—“Bastığın toprağa kurban olayım Paşam!"
Mustafa Kemal onu yerden kaldırmak için eğilirken kulağına bu kadının Kurtuluş Savaşında cephelerde çarpışmış olan (Adile Çavuş) olduğunu fısıldadılar.
Gözlerinden iki damla yaş düşen Mustafa Kemal, bu güneşten yüzü yanmış kadının elinden tutup ayağa kaldırdı ve ona şöyle seslendi:
—“Kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın."
Taha TOROS