HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

Ahmet Gürel

BİNA MI YOKSA DEPREM Mİ İNSAN ÖLDÜRÜR?

Magazinizmir

Elli yıllık İnşaat mühendisiyim, mezuniyetim betonarme, görevim depreme dayanıklı yapıların yapmak. Mesleki ömrüm, bina yapmak, yapılmış binaların eksikliklerinin gözlemekle geçti. İlk olarak 1999 yılında, Kocaeli, Yalova, Gölcük depremlerini yerinde gözlemledim. Bayraklı depremini 2020 yılında yaşadım. GAP bölgesinde gerçekleşen dünyanın sayılı depremlerinden olan, Kahramanmaraş merkezli depreme gidemedim, yüreğim kaldırmadı, televizyonu hep kapalı tuttum.

       

Neden? İki ay önce dört İzmir Atatürk Liseli sınıf arkaşım ile İzmir’den Van’a kadar gezmiştim. Hatay’dan başlayarak, Urfa, Gaziantep, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Adıyaman, Elazığ’ı gezerek ve görüntüleyerek, dolaştık. Nereden bilebilirdim ki, bu illerin çoğunun yok olacağını.

 

Televizyona az da baksam, izlediğim görüntüler, adeta yüreğimde bir hançer gibi saplanıp kaldı. Bu kentlerde, okulda öğrendiğim ve de pratikte yaşadığım her türlü inşaat hataları peşpeşe, bilerek yapılmıştı. Üst üste yapılan gecekondular, imar affı ile sanki güçlenmiş, mukavemet kazanmış ve de son deprem şartnamesi ile yapılmış hale gelip rahatça oturulmaya devam edilmişti. Bu binalar, yerle bir oldular ve yüzlerce kayıp. Gökdelenleri, son deprem şartnamesine göre yaptım diyen vicdanı olmayan müteahhitler ve yapıları imzaları ile yasallaştıran yetkililer. Sonuçtan, hiç mi vicdanınız sızlamayacak? Suç ortaklarını bırakarak, ülke dışına kaçan sizler, yasal olmayan bu paralarla nasıl yaşayacaksınız. 

 

50 yıllık meslek hayatımda, balçık zemine yapılan binalar, deniz kumundan yapılan binalar, kesilen kolonlar, çalınan demirler gördüm. Ama ölenlere; “kader” deyip, dua okuyanları da gördüm. Bu toplum, kurtardıkları birkaç vatandaşına mucize, kayıplarına; “Allah verdi, Allah aldı” diyemez, dememeli. 

Diyarbakır Surları, Şeyh mutahhar 

 

Ca¬mii’sinin Dört Ayaklı Minaresi, Diyarbakır Ulu Camii yerinde dururken, Hatay Habib-I Neccar Camii, Hatay Ulu Camii, Havra ve de  Hatay Devleti Millet Meclisi Binası ve Hatay Hava Alanı niye yıkıldı?

Ülke yıkıldıktan sonra, akıl veren çok olur, ben de mühendis gözüyle şunları istiyorum;

 

Devlet, her önüne geleni yüklenici olarak kabul etmeden vazgeçmeli, yüzbinlece olan bu yüklenici AB ülkeleri seviyesine inmeli, yüklenicilerin, on yıllık tecrubeli mimar ve mühendislerden olması şartı getirmeli. Yapı denetim firmaları yeniden ve bağımsız hale getirilmelidir.

 

Odamız, “deprem değil, yıkılan binalar öldürür” derken, mevcut yapı stoğunu kontrol etmeğe her zaman taliptir. Kayıplara rahmet dilerim, umarım gerçek suçlular cezalanır.

 

Deprem sırasında, acılarımı bastırarak, 1977 yılından günümüze odamıza başkanlık yapan meslektaşlarımla yaptığım röportajların belgesellerini izler misiniz? 


Yazarın Diğer Yazıları
FACEBOOK İLE BAĞLAN