HEMEN MAGAZİN İZMİR'E ABONE OL!

İkbal Kaya

KIYASLANMAK

Magazinizmir

Başkaları tarafından mı kıyaslanıyorsunuz?

Yoksa kendi kendinizi mi kıyaslıyorsunuz?

“Neden ben değil de o”

“Neden ben de yok”

Sosyal medyada karşınıza çıkan hikayeler, sohbetler, iş hayatınızdaki pozisyonunuz sizi bu sorulara itiyorsa…

Güne ne kadar keyifli başlarsanız başlayın, gördüğünüz her post’ta, her sohbette enerjiniz aşağıya çekilir.

 

Kıyaslamayı çocuklukta ebeveynlerimizden öğrendik.

Okuldaki başarımız, aldığımız notlar, yeteneklerimiz bile diğerlerinin üzerinden ölçülüp değerlendirildi. Kendimizi yetersiz hissettirecek kadar özgüvenimiz sarsıldı. Bazen de övgü dolu sözlerle göklere çıkarıldı.

Yani bu kıyaslama alışkanlığımız çocukluğumuzda bize öğretilen ve doğruymuş gibi sunulan bir kavram.

Sanki kıyaslanınca motive olacağız, hırslanacağız. Başarımız diğerleri ile olan yarışı kazanmamıza bağlıymış gibi. Kendini değil de, hep öndekini takip etme yükümlülüğü.

O diğer çocuğun notlarını yakalayacağız, onun iyi olduğu alanlarda “Benim neyim eksik” diyerek kendimizi zorlayacağız.

İşin açıkçası kendimizi, kim olduğumuzu unutup diğerleri gibi olmaya ve onların sahip oldukları şeyleri elde edebilmek için hep bir mücadele içinde olacağız.

Ne kadar zorlayıcı ve yorucu. Ne yaparsan yap hissettiğin duygu, stres, endişe, hep bir mutsuzluk ve tatminsizlik. Ya da saman alevi gibi sönüveren kısa mutluluklar.

 

Bir söz var. Bu durumu çok güzel özetliyor.

Yanılgı insanlar içindir; ancak silginiz kaleminizden önce bitiyorsa, fazlaca yanlış yapıyorsunuz demektir. J. Jenkins

Kendine kendin olma fırsatını vermediğinde, diğerleri gibi olacağım çabası tüketir. Daha çok hata ve hayal kırıklığı yaratır.

 

Kendine, kim olduğunu bulma fırsatı verir misin?

Özel olduğunu düşünmen, kendine özgü yeteneklerinin ve başarılarının olduğunu fark etmen mümkün mü?

Sizlere farkettiğim bir gözlemimi paylaşmak istiyorum.

Gittiğim spor salonunda spor yapmayı yaşam biçimi haline getirmiş birçok üye var.

Bir de kilosundan şikayet ederek kendine zayıflamak ve sağlıklı olmak için hedef koymuş üyeler var.

Bu kişileri gözlemlediğimde bir süre sonra bazılarını egzersiz yapmayı bıraktıklarını görüyorum.

Salona her geldiklerinde gördükleri fit bedenlerle kendilerini kıyaslayarak motivasyonlarını düşürüp, yapabilirim inancını kaybediyorlar gibi geliyor bana.

Halbuki sadece kendine ve hedefine odaklansa, kendi ideal bedenine ulaşması çok da zor değil.

O yapabiliyorsa ben de yapabilirim, inancı tabii ki enerjinizi yükseltir ama kendi sınırlarınızı zorlamamak koşuluyla.

Kendini tanımak işin püf noktası.

Kendi potansiyelinizi, kendi içsel kaynaklarınızı bilerek kendinizle yarışın. Motivasyon için tabii ki diğerlerinden ilham alabilirsiniz, ama siz siz olun, önünüze ve kendi yolunuza bakın.

Kıyaslanacak bir şey varsa…

Dünden bugüne aldığınız mesafeye, geldiğiniz noktaya ve gideceğiniz yola bakın.

Kendinizi gerçekleştirmek, var olduğunuzu hissetmek ve mutlu olmak için hangi becerilere sahip olduğunuzu keşfedip onları şimdi kullanmaya başlayın.”

 

 


Yazarın Diğer Yazıları
FACEBOOK İLE BAĞLAN