Sevgi üzerine milyonlarca yazı ve şiir yazılmıştır, eminim. Ben de çok yazdım. Çünkü bu dünyada tek tükenmeyen duygudur “sevgi”... Tariflere sığmaz, sadece hissedilir.
İnsanoğlu ve tüm canlılar yaratılışı gereği sevgiye muhtaçtırlar. Temamız çok geniş yelpaze içeriyor bugün. Birkaç sayfada sevgiyi anlatamayız, tabii ki, ama en can alıcı noktalarına biraz değineceğim sizlere.
Doğa üzerindeki tüm hayvanlar da sevgiye muhtaçtırlar, tıpkı biz insanlar gibi... Ama nedense en çok kediler ön sırayı kaparlar. Başlarını okşatırlar, mır mır konuşurlar, gel beni sev der gibi. Bunu birebir yaşayanlardan biri olarak bendeniz ve kedim Linda başrollerdeyiz gerçek sevgi film setinde... Uzun metrajlı filmin çekildiği mekân da evimiz tabii ki... Birçok yazımda da dile getirmişimdir bu masum sevgimizi. Çünkü en sadık seven dosttur onlar bize...
Sadece kediler değil, köpekler, kuşlar, balıklar, çiçekler, tavşanlar, horozlar, tavuklar, saymakla bitmez ki sevgi peşine düşen... Büyük oğlum tam bir hayvanseverdir. Yazılarımda zaman zaman anlatmışımdır, bizim eve giren hayvan türü hemen hemen kalmadı diye. Horoz ve tavuk yazarken belki gülümsemişsinizdir. Ama onların da başının okşanmasına ihtiyaçları var inanın. Oğlum çok küçükken her küçük çocuk gibi civciv beslemek istedi. Biz de aldık, beslemeye başladık.
Haliyle büyümeye başladılar. Oğlum bir kolunun altına horozu, diğerine tavuğu alıp hep başlarını okşardı. O kadar evcil olmuşlardı ki anlatamam. Hayran hayran onu izlerdim, bu güzel hayvanları böylesine severken. Normalde kümes hayvanlarıdır onlar ve muhakkak etrafı kirletirler, bilirsiniz. Fakat oğlumun kucağında öyle akıllı otururlardı ki hiç üstünü batırmazlardı, mesela şaşardım... Sevgi nelere kadirdir. Sizleri çok sıkmamak adına evimize giren hayvanları tek tek anlatamayacağım. Fakat o kadar çok maceramız var ki oğlumla, anlatamam. Zaman zaman başka yazılarımda yine değinirim benzer temalarımızda. Sadece şunu diyebilirim, terapi oluyordu onların sevgisi bize.
Her insan, yapısı gereği içindeki sevgiyi ön plana çıkartamaz bazen. Çok sever sevdiklerini ama dile getiremez genellikle. Bazı güzel insanlarsa içinde tutamaz, hemen paylaşır etrafına. Yalan dünya, bence söyleyiverin gitsin sevginizi derim.
Gerçek sevgi dediğimiz ne olabilir acaba? Çoğu insan sevgi adına inancını kaybetse de ben gerçek sevginin var olduğuna inananlardanım. Ya da inanmak isteyenlerdenim diyeyim. Peki nasıl anlaşılır; hal ve tavırlardan, üsluptan öncelikle... Zaten naif bir yüreğin sevgisi de güzel olur, konuşma tonu da. Karşısındaki insanı kırar mıyım acaba diye defalarca düşünür konuşmadan önce. Onun dış görünüşünü değil içinin güzelliğini, yani yüreğini sever. Karşılık beklemeden dostu aramasa bile arar, sorar. Çünkü bilir ki bir sıkıntısı ya da telaşı var, yoksa o da beni arardı diye olumlu düşünür. Böylesine pozitif düşüncelerle gerçek sevgiyi sevdiklerine yansıtır gerçek dostlar.
Tarifi zor gibi görünse de gönül gözü ve yürek sesi ile hissedilir aslında bu güzel duygu. Gerçek sevgiye nail olan insanlar bu dünyada yaşarken ve ömrünü noktalasa bile ardından defalarca anılıyorsa işte o zaman sevgiye gerçek emek vermiş güzel kişilerdir. Vefa göstermişlerdir sevdiklerine, iyilikleri ve güler yüzleri asla unutulmamıştır. Yokluklarında bile gözyaşlarına boğulursunuz fakat melek olmuşlardır artık birçok giden gibi. Ardınızdan “ne güzel insandı” deniliyorsa gerçek sevgiyi yakalayanlardan ve yansıtanlardansınız demektir.
Araya olmazsa olmaz sevgi adına birkaç şarkı sözleri paylaşmak istiyorum. Buyurun, birlikte mırıldanalım:
“Sevgi anlaşmak değildir, nedensiz de sevilir Bazen küçük bir an için, ömür bile verilir
Bu hayatın yükünü Kalbimde taşıyamam Ömrümün bir gününü Sevgisiz yaşayamam
Sevginin adı vardır Başka bir tadı vardır Özlenen yanı vardır Sevgisiz yaşayamam.
Bana ellerini ver, hayat seni sevince güzel
Yoluna adadım ömrümü ben gel kaçma güzel
Bana ellerini ver hayat seni sevince güzel
Sana gönlümü verdim nazlı güzel
Birçok şarkı da şiir de film de kitap da dile getirilmiştir gerçek sevgi. Yazmaktan doyamadığım bu güzel duyguyu yüreğimden anlatmaya çalıştım sizlere. Yazımın son noktalarını koyarken... Yaşamanın ana temelidir çünkü sevgi. Var olduğumuz sürece nesilden nesile sevgi pınarları aksın, taşsın lütfen. Sevgi dolu çocuklar yetişsin. Dünya sevgi denizinde boğulsun adeta. Bir başka yazımda buluşmak üzere sevgiyle kalınız.
AYŞE FİLİZ GÖKDEMİR ÖZARSLAN
ADANA