Fitness; egzersiz, beslenme ve dinlenmeden oluşan ve sağlığınız için ömür boyu devam etmesi gereken bir kombinasyondur. Kilo vermeyi ise vücudunuzdaki zararlı yağlardan kurtularak ‘’sağlıklı yaşam’’ için atacağınız ilk adım olarak düşünebilirsiniz.
‘’Hasan Hocam, ben bu söylediğiniz kombinasyonu çok başarılı bir şekilde devam ettiriyorum fakat yine de kilo veremiyorum.’’ diyen çok büyük bir kitlenin olduğunu da biliyorum. İşte bu yüzden sizlere 10 madde ile kilo vermenize engel olabilecek nedenleri sıraladım.
Spor yaptım, ne istersem yiyebilirim!
Bu maddeyi aynı zamanda ''Bu akşam yer içer, yarın spor yapıp telafi ederim.'' şeklinde de düşünebiliriz. Spor yaparken yaktığınız kalori miktarları sizi aldatmasın. 30 dakika koşu bandı ve 30 dakika ağırlık çalışması yaptığınızı düşünelim. Yakacağınız kalori miktarı yaklaşık olarak 500 – 600 kalori, bu miktar kişisel özelliklerinize ve antrenmanınızın yoğunluğuna göre değişebilir, civarında olacaktır. Bir dilim pastada ise yaklaşık olarak 600 kalori bulunmaktadır. Spordan sonra 2 saat içerisinde kaslarınızı beslemeniz gerekli diyoruz fakat bu öğünün de günlük almanız gereken kalori miktarının içerisinde olduğunu unutmayın. Günlük almanız gereken kalori miktarını öğrenin. Spor yaparken yaktığınız kaloriyi ve gün içerisinde yediğiniz içtiğiniz şeyleri fitness günlüğünüze not edin.
Aradaki farklar neden kilo vermediğinizi açıklayabilir.
''Bu aynı zamanda spor yapmaya başladığımdan beri daha çok kilo aldım.'' probleminin de cevabı.
Spor yapmak size istediğiniz her şeyi yeme imkânı tanımaz.
Unutmayın; fitness bir bilimdir, sihir değil!
Sıvı kalorilere dikkat!
Genel olarak günlük aldığımız kalori miktarlarına içtiklerimizi eklemeyi unuturuz.
Bu durumu bir örnek ile anlatmak istiyorum.
Birlikte çalıştığım bir öğrencimle fitness günlüğümüze baktığımızda her şey yolunda gözüküyordu fakat sporla birlikte kaydettiğimiz haftada yaklaşık 2500 kalori bir yerlerde kayboluyordu. Nerede hata yaptığımızı görmek için kendisiyle bir günümü geçirmeye karar verdim.
Öğrencimin günde 2 şeker kullanarak 4-5 çay ve 330 ml'lik şekerli bir içecek tükettiğini fakat bunun önemsiz olduğunu düşünerek fitness günlüğüne not etmediğini gördüm.
1 küp şeker 20 kalori. 2 şeker atarak 4 çay içtiğini düşünürsek günlük 80 kalori eder. Bunun yanına 330 ml'lik şekerli bir içecek eklersek, buna da 150 kalori diyelim, yaptı size 230 kalori. Bu hesaba göre ortalama haftalık 1600, aylık 7000 ve yıllık 84000 kalori ekstradan almış olursunuz. Bu da yılda (1 kilo yaklaşık 7000 kalori) 12 kiloya tekabül eder.
Korkunç bir rakam değil mi?
Sağlıklı beslenmeyen bir eş veya sevgili!
Eğer sevgilinizin veya eşinizin sağlıklı bir beslenme alışkanlığı yoksa bazen ''Üzüm üzüme bakarak kararır.'' deyimine uyuyoruz. Sürekli dışarıda yemek yiyen veya sipariş veren, elinden şekerli içecekler, cips, abur cubur düşmeyen bir partner sizi zor duruma sokabilir.
Çözümü nedir derseniz; direk ayrılın!
Tabii ki ayrılmayın… Sevgiliyi tutturmak kolay değil.
Eşinizden veya sevgilinizden biraz destek isteyebilirsiniz. Evde birlikte yemek yapmak keyifli olabilir. ''Ben yemek falan yapmam söyleyelim gelsin.'' diyorsa sağlıklı bir şeyler sipariş edebileceğiniz yerlerin telefon numaralarını bulundurun. Buzdolabını genel olarak bayanlar şekillendirir. Alışveriş yaparken evde bulunmaması gereken sağlıksız yiyecekleri almayın çünkü dolapta durduğu zaman vücudunuzla tanışması uzun sürmeyecektir. Gecenin bir yarısı evde abur cubur bulunmuyorsa iki tarafta markete gitmeye üşenecektir, güvenin bana.
Fazla Stres
İşler kötü gidiyor, sevgilinizden ayrıldınız, annenizle sürekli kavga ediyorsunuz ne yaparsınız?
Yanılıyorsam söyleyin ama bildiğim kadarıyla bayanlar dört yol izler. Saçların rengi ve şekli değişir, arkadaşlarıyla daha fazla vakit geçirir, alışveriş saatleri artar, son olarak da tabii ki kendini yemeğe verir.
Baktığınızda bu dört yolun tek bir ortak noktası var: RAHATLAMA ETKİSİ!
Erkekler de stres ile savaşmada; genel olarak alkol alımını arttırıyorlar fakat yapılan araştırmalar erkeklerin stresini spor yaparak atmaya çalıştıkları sonucuna ulaşmıştır.Benim tavsiyem nedir diye sorarsanız, ''Stresini spor yaparak at, yemek yiyerek değil!'' derim.
Bunun yanında masaj ve kitap okumakta etkili olabilir.
Sosuna salata koysaydın!
''Kaybedenler Kulübü'' filmini izlediyseniz belgesel izlerken adamın yediği pizzanın mayonezden görünmediği sahneyi belki hatırlarsınız. Nejat İşler eve geliyor ve arkadaşına ''Mayonezine pizza koysaydın!'' diye takılıyor. Bazen kafelere gittiğimde tam da bu sahneyi yaşıyorum. Sağlıklı bir öğün için söylenmiş sade, ton balıklı veya tavuklu salata fakat üzeri 6 çeşit sosla kapatılmış... Sosunuza salata koymamaya dikkat edin!
Tıbbi problemler!
Kilo vermenizi engelleyen sadece hareket azlığı ve beslenme düzeni olmayabilir. Tiroit bezlerinin az çalışması, gördüğünüz kortizon tedavisi ve size metabolik sendrom yaşatan sağlık problemleri de kilo vermenize engel teşkil ediyor olabilir. Bu aşamada mutlaka bir doktor, diyetisyen ve uzman bir spor eğitmeni ile birlikte yola devam etmelisiniz.
Hafta sonlarına dikkat!
Geçen gün paylaştığım araştırmayı hatırlayın... Kiloları hafta içi değil hafta sonu aldığımızı belirtmiştik. Bunun başlıca nedenleri; arkadaşlarla hafta sonu kaçamakları, alkollü içecekler ve yanında yedikleriniz. Bunun yanında genel olarak dinlenme günlerimizi hafta sonu olarak belirleriz fakat egzersiz yaparken yaktığınız kalori miktarını günlük miktardan çıkarmayı unuturuz. Hafta sonları alacağınız ekstra 600 kalori yine 1 ayda 0,5 kilodan daha fazla olarak size geri dönebilir.
Antrenman rutininizi değiştirin!
Çok fazla duyduğum bir kalıptır bu... ''Her gün 30 dakika yürüyorum''. Her gün 30 dakika yürüyüş hiç yoktan iyidir evet, fakat vücudunuz düşündüğünüzden daha fazla değişiklik istiyor. Örnek verirsek; her sabah 7'de 30 dakika yürüyüşünüz var. Vücudunuz belli bir süre sonra ''Bu adam yarın sabah 7'de yürüyecek, artık alıştım beni zorlamaz.'' diyor ve kendini o rutine göre ayarlıyor. Bu da ilk başlarda aldığınız verimi alamamanız anlamına geliyor. Yapılan son araştırmalar en verimli sonucu alabilmek için egzersiz programınızı 15 günde bir değiştirmenizi söylüyor. ''Ne kadar hareket o kadar bereket.'' doğru bir söylem fakat ''Ne kadar planlı hareket, o kadar fazla bereket.'' daha doğru…
Sağlıklı deyip çok fazla yemek!
Sağlıklı yiyeceklerin de belli bir kalorisi olduğunu unutmayın. Yediğiniz şeylerin sağlıklı olması, ne kadar isterseniz yiyebileceğiniz anlamına gelmez. Önerilen miktarın üzerine çıkmayın.
Unutmayın her şeyin fazlası zarar!
Daha fazla kilo vermeye ihtiyacın olmayabilir!
Vücudunuz size ''Artık yeter, sağlığın için yeterli kilodayız.'' mesajını veriyor olabilir.
Şahit olduğum birçok kişi (özellikle bayanlar) ideal kilosunda olmasına rağmen kilo fazlası olduğunu düşünüyor.
Neden kilo vermek istediğinizi tekrar bir düşünün!
Kilo vermek isterken başvuracağınız aşırı girişimler size kas kaybı, metabolizmanın yavaşlaması ve tıbbi problemler şeklinde geri dönebilir!
Eğer diyetisyeniniz veya eğitmeniniz size sağlığınız için "uygun" kiloda olduğunuzu söylüyorsa ve siz hala kilo verme konusunda direniyorsanız sağlığınızı kaybetmeden bunun nedenini tekrar gözden geçirmenizi tavsiye ederim.
Önceliğiniz her zaman sağlıklı bir hayat sürmek olsun.