Merhaba, bu ay hayatımın en değerlisini, yaklaşık 3 yıldır kanserle mücadele eden Babam'ı kaybettiğim zor günler yaşadım. Yanımda olan benimle birlikte bu zor günleri, yılları; her şeyden önce acımı paylaşan eş, dost, yakın uzak tanıyan tanımayan herkese ve takip eden arayıp soran, yazan herkese teşekkürler. İyi ki varsınız..
Çok sevdiğim bir söz vardır: " Hayat Kötü kahve içmek içmek için çok kısa.." Gerçekten de hep söylediğim gibi: "İki günlük hayat" ne kötülükleri yaşamayı hakkediyor insan, ne de kötü beslenmeyi, kötü ürünler yiyip içmeyi.. Bir şef olarak sadece pahalı olanın, isim yapanın iyi olmadığını, iyi ürünün her yerde olabileceğini ve uygun fiyatlı, pazarlamadan uzak veya pazarlaması yapılmamış ürünlerin de iyi olabileceğini unutmamamız gerektiğini her yerde söylüyorum. En basitinden çok sık karşılaştığım sorulardan biri: "Eti nerden alıyorsunuz?" Et aslında tavada değil aslında daha siz alırken pişer.. Ya da tam tersi: o etten hiçbir şey olmayacaksa daha siz reyonda karşılaştığınızda size fısıldar zaten et.. Çoğu zaman en pahalı marketin ya da isim yapmış bir kasabın reyonunda olmayan, veya oldukça yüksek fiyatlı olan bir parça etin aynısı veya daha da iyisi çok daha uygun etiketle başka bir yerde karşınıza çıkabilir. Hiç anlamıyorum diyenler için bile aslında çok basit birkaç "Nasıl iyi et seçilir?" püf noktası ve birkaç ipucu var.
Öncelikle güvenmeyeceğiniz hiçbir yerden et almayın. Aslında hiçbir ürünü almayın. Güvendiniz tamam, şimdi reyona bakalım.. İnceleyelim.. Tencere yemeği mi, fırın mı, ızgara mı? Ne yapacağınıza karar verdiyseniz ona göre et seçmeye başlayabilirsiniz. Ama Dikkat edin, güvendiğiniz noktalardan şaşmayın, çünkü "Ordan bana bir kilo bonfile lütfen" diyip arkanızı dönüp siz sepetinize içecek reyonundan soda, su, ayran alırken bonfile diye kontrafile verebilirler.. Bu çok mu kötü ve uç bir örnek mi oldu.. O zaman hiç olmadı en yağsız yerinden, en adam olmayacak hayvandan bir parça paketlenebilir sizin için.. Unutmayın: "Kayserili, pastırmanın yağlısını kendine ayırır, yağsızını satarmış"
Sonuçta, ne yersek yiyelim, nerde yiyor, içiyor olursak olalım, lezzetli, uzun bitişli, dengeli ve iyi ürünleri seçelim ve alalım.. Hayat gerçekten çok kısa..
Bak, Kokla, Tat ve Sana ne bıraktığına Bak!
Her yıl bir kez Avrupa'nın önce gelen yıldızlı şefleri, önemli aşçılar ve şefler dernek ve birlik başkanları Brüksel'de Dünya'nın dirt bir yanından gelen yiyecek ve içeceklerin "Lezzet ve Kalite"lerini belirlemek ve ödül vermek için biraraya geliyor. Uluslararası Lezzet ve Kalite Enstitüsü (ITQI) duyusal analiz tekniklerini uygulayarak şeflerin görerek, koklayarak, tadarak ve en son bitişte kalan lezzeti değerlendirerek ürünleri kör tadımlarla değerlendirmesini istiyor. Binlerce ürünün sadece 100 kadar şef tarafından değerlendirildiği tadımlara bu yıl Şef Fikret Özdemir ve Özlem Mekik ile birlikte Türkiye'yi temsilen katıldım.
Türkiye'den de önemli marka ve ürünlerin yer aldığı tadımlarda Türk ekibi, İspanyol ekip, Alman ekip, Yunanistan ve İngiliz ekipler arasında yıl boyunca sürecek karşılıklı organizasyon davetleri ve projeler gelişti. Türkiye'deki Gastronomik uyanışı ilgiyle takip ettiklerini gördüğümüz yıldızlı şeflerle birlikte Uluslararası platformda Türkiye mutfağının kebap duraklarından fazlası olduğunu konuştuk ve görüşlerini dinledik.
Önümüzdeki günlerde Türkiye'de yapmayı planladığımız organizasyonlar, yarışma ve workshoplar için sözleşirken, gelecek yıl tekrar buluşmak üzere vedalaştık.
Ayva Çiçek Açmış, Yaz mı Gelecek?
Artık Yaz aylarındayız.. Havuz, deniz kenarında yerimizi alma zamanı geldi, hafif giyecekler, "Beach"lerde sunulacak menülerden hafif bir şeyler seçme zamanı da..
Benim için tüm zamanların en favori seçimi hiç şüphesiz: Karpuz Peynir tabağı.. Sonrasında hafif bir salata olabilir ikici seçenek için. Mesela en sevdiğim: İtalya'nın Capri adasından gelen basit ama vurucu bir kombinasyon.. Taze Mozarella, Fesleğen ve Domates'in biraz soğuk sıkım dolu dolu, aroma zengini güzel bir zeytinyağıyla buluşması: Caprese Salata olabilir.. Genelde sunumda domates ve mozarella halkaları arasına fesleğen yaprakları yerine roka ve bu sefer üstüne bir miktar Pesto sos ile servis edildiği de görülebilir..
Güzel bir Yunan Salatası (Greek Salad) da hiç hayır diyemeyeceğim, kırmızı soğanlı, biber, salatalık ve domatesli bir seçenek olarak aklımda hep.. Ne kadar basit ve sade lezzetler aslında.. Birkaç tane zeytin ve yine olmazsa olmaz iyi kalite soğuk sıkım aroma zengini bir zeytinyağı ile sunulunca değmeyin keyfime..
Eskiden, çok eskiden, Barış Manço'nun 7'den 77'ye programında Ekvatordan yaptığı anons aklıma geliyor böyle zamanlarda: Elinde Ananas, Kiwi, Mango gibi birçok tropik meyve: "Hepsini toplasanız bir tane Şeftali etmez" demişti.. İşte gerçekten de hepsini toplasanız salataların benim için de bir "Çoban Salata" etmez..
Zeytinyağı Kızartmaların Kraliçesidir...
Güzel İzmir'imin en sevdiğim özelliğidir fuarları aslında.. Bu ay Olivtech Zeytinyağı ve teknolojileri fuarı da İzmir Fuarı'nda sevindirici bir şekilde yüksek katılım ve ziyaretçi yoğunluğuyla gerçekleşti. İzfaş tarafından 8.'si düzenlenen Olivtech'te Gurme İzmir Mutfağında gerçkleştirdiğim Workshop'ta Zeytinyağı kullanımına farklı bir bakış açısı getirmeye çalıştığımız 3 farklı ürünü izleyenlerle paylaştık.
Çandarlı körfezinde butik üretim metodu kullanarak soğuk sıkım ile kaliteden ödün vermeden üretimlerine devam eden İzmirli İşadamı Alican İper'in erken hasat zeytinyağlarıyla başlangıç olarak kereviz sapı ve zeytinyağında marine edilmiş Sardalya, ana yemek için zeytin tapenade yatağında piliç ve finalde tatlı zeytinyağı şerbeti ile karamelize elma ve tarçın 'dan oluşan bir tadım gerçekleştirdik.
Zeytinyağında geleneksel kullanımların yanında artık sıcak uygulamalar ve farklı pişirme yöntemlerinin de en başarılı sonuçları alma noktasında iyi bir seçim olduğunun altını çizdiğimiz çalışmada, Enginar kızartması ile kolay ve lezzetli bir atıştırmalık örneğine dikkatleri çektik. Aynı şekilde Fransız mutfağında çoğu ürünün kızartması için zeytinyağı kullanıldığını biliyoruz. Özellikle rengini ve aromasını koruyarak yüksek kalite ve lezzette kızartmalar zeytinyağının yüksek dumanlanma derecesi sayesinde çok mümkün. Pancar gibi renk konusunda çok hassas ve yanmaya elverişli, kararmaya yatkın şekerli kök sebzelerde zeytinyağında yaptığımız kızartmalarla katılımcıların yolunu kızartmayla kesiştirip, tekrar barışmalarını salamaya çalıştık.
Bu ay itibarıyle Ege Bölgesi başta olmak üzere mobil mutfak aracımız "FoodTruck" ile siz neredeyseniz farklı ürün ve menülerle, tadım etkinlikleriyle Gastronomik Deneyimlerimizi ve Yemek eşleşmelerimizi paylaşmak üzere yollardayız.
Bizi @bomontimutfak ve @istanbulculinarystudio Instagram adreslerinden takip edebilir, Her türlü soru, görüş, istek ve önerinizi DM yoluyla iletebilirsiniz. Gelecek sayıda buluşmak üzere, lezzetli ve keyifli günler dileğiyle...